|
|
Ebedi Gençlik!
Ödül töreninde bir gazeteci ittifakı yaparak Güneri Civaoğlu, ben ve Uğur Dündar yan yana oturduk. Şimdi o gece çekilmiş fotoğraflara bakıp hayret ediyorum! Bir kere beyaz elbise giyeceğim diye on gün önceden, 90'ların başından beri ilk kez yine solaryum ziyaretlerine başladım! Ödül gecesine "Vay be, yeni solaryumlar çok etkili, ne biçim yandım" diyerek gittim. Ancak fotoğraflarda görüyorum ki, Uğur Dündar ve Güneri Civaoğlu'nun arasına oturmuş biri, Afrikalı olmadığı sürece, asla yanık görünmeyecektir! Akça pakça duruyorum aralarında! Böylece güneşte yanmanın yaşlandırdığı bilimsel tezi de tamamen çürütülmüş oluyor! Güneri Civaoğlu'nu ilk kez canlı olarak, etiyle kemiğiyle, üniversitenin ilk yılında Aktüel'de çalışmaya başladığımda, Medya Plaza'nın koridorlarında görmüştüm. Neredeyse ben yaşlanmaya başlayacağım, Güneri Civaoğlu'nda en küçük bir fark yok! Uğur Dündar ise başka bir fenomen zaten. Ben çocuktum, lafın gelişi değil, hakikaten çocuktum, Uğur Dündar ünlü bir televizyoncuydu. Ben ilkokulu, ortaokulu, liseyi, üniversiteyi bitirdim, gazeteci oldum, master yaptım, evlendim, köşe yazmaya başladım, televizyona çıktım, ünlü oldum, Uğur Dündar tıpatıp aynı Uğur Dündar! Ne bir kilo fazla, ne bir kırışıklık edinmiş! Magazincilerin ve sağlık sayfası editörlerinin, ünlü kadınların değil, bu ikilinin peşine düşmeleri lazım. Ne yiyorlar, ne içiyorlar, ebedi gençliğin sırrını nereden bulmuşlar!
|