|
|
İstanbul Özel İdare'de neler oluyor?
Başta İstanbul olmak üzere bütün illerde yeni bir idari örgütlenme söz konusu. Bir anlamda "yerel parlamento" işlevi görmesi istenen İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisi önemli yetkilerle donatıldı. Amaç, valiliklerin üzerindeki yükü azaltmak ve şehirdeki yatırımları bir merkezde toplamak. Peki, yaklaşık bir yıl önce başlayan bu uygulamayla ne yapıldı? İstanbul'da ne olduğunu kısaca özetleyelim. Öncelikle İstanbul'da bir İl Genel Sekreterliği oluşturuldu. Ve ciddi yetkilerle donatıldı. Yani başta sağlık, eğitim, bayındırlık gibi önemli alanlardaki tüm devlet ihalelerini verme yetkisi bu kuruma verildi. Bu göreve de 3 yıldır İstanbul İl Özel İdare Müdürlüğü yapan Sabri Kaya atandı. Kaya'nın Amasya gibi küçük bir ilin İl Özel İdare Müdürlüğü'nden İstanbul gibi devasa bütçeli bir ilin, İl Genel Sekreterliği'ne atanması da ayrı bir tartışma konusu. Şimdi gelelim böylesine güçlü yetkisi olan bu görevle ilgili kulislere yansıyanlara. Kulisler son birkaç aydır İstanbul İl Özel İdaresi'nde neler konuşulduğuyla çalkalanıyor. Olayın bir ayağı İl Genel Sekreterliği, diğeri ise İl Genel Meclisi. Herkesin konuştuğu şu; İstanbul'da bir yılda yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir devlet yatırımı söz konusu. Rakam gerçekten dudak uçuklatacak boyutta. Peki bu yatırımların ihalelerini kim yapacak? İşte kulislerde çalkantıya yol açan asıl etken de bu. Bir yanda yeni bir idari kadrolaşma hazırlığı var, öte yanda ihalelerin kimlere verileceği hesapları yapılıyor. Bu noktada da öne çıkan isim, İstanbul İl Genel Meclisi AK Parti Grup Başkanı Seyfullah Şahbaz . Denilen o ki, Sabri Kaya ve Seyfullah Şahbaz ikilisi bu gücü öylesine etkili değerlendiriyorlar ki, herkes çevrelerinde pervane olmuş durumda. Üstelik henüz ortada milyon dolarlık ihalelerin esamesi de okunmuyor. Sadece birkaç küçük ihale ve o ihalelerden yayılan "pis kokular" var. O "pis kokular" ın ilk örneği bir süre önce basına "ballı İhale" olarak yansıyan ve CHP İl Meclis Üyesi Hüseyin Yıldız'a 1 Milyon 850 bin YTL'ye verilen Güngören Ticaret Meslek Lisesi binasının ihalesiydi. Kulislerde bu ihalenin CHP'lilere verilmesi, "ağızlarına bir parmak bal çalmak" olarak yorumlanıyor. İşin ihale boyutuyla ilgili aslında çok şey konuşuluyor. Ama asıl önemli yanı şehirlerimizde yeni bir güç odağının yaratılması. İstanbul bu açıdan çok dikkat çekici... Yeni idari örgütlenme ileri bir adam olarak nitelense de yeterli denetimin yapılıp yapılmadığı kafalarda soru işareti yaratıyor. Acaba, bu konuda İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve İstanbul Valisi Muammer Güler ne düşünüyor? Vali Güler yetkisini devretti ama o yetkilerin nasıl kullanıldığı konusunda neler konuşulduğunu biliyor mu acaba?
|