|
|
Lütfen bu konuya girelim!..
Okan Bayülgen, kendini var eden televizyonun bugünkü halini her programında eleştirdi. Yerden göğe kadar da haklıydı. Zira son zamanlarda ekranlarda rezaletin bini bir paraydı. Sonunda Okan, "Hep eleştiriyorsun. sen yap da görelim" diyenlere yanıt olarak kameranın arkasına geçip bu kez bir gündüz programı hazırladı. Star TV'de pazartesi günü ilk kez izleyiciyle buluşan 'Lütfen Bu Konulara Girmeyelim', göbek atmalı, ağlamalı, simli mendilli, koca bulmalı gündüz programlarına bir protesto mahiyetinde hazırlanmıştı. Bu iddialı programı kıyasıya eleştirmek için ekran karşısına geçtim. Ama ne yalan söyleyeyim, eleştirecek pek fazla şey bulamadım. Pakize Suda ile Saba Tümer, konulara hakimdi. Bir iki tanesi hariç, söyleyecek sözü olan kadınlar tarafından sunulan gündüz programlarına pek alışık olmadığım için ilgiyle ve beğeniyle izledim. Dekor sadeydi. Konuşmacıları ve konukları örtecek bir dikkat dağınıklığına neden olmuyordu. Soft ışık, görüntüyü daha inandırıcı kılıyordu. Tek problem, sunucu ve konukların ilk program heyecanıyla birbirlerinin sesleri üzerine konuşuyor olmalarıydı. Bu trafik karışıklığı, söylenilenlerin anlaşılmasını güçleştiriyordu, hepsi o kadar... "İşte" dedim içimden, "Ekranda kalite arayan kadın izleyicilere Yeni Vizyon (tv8) ve Kadınlar Kulübü Kanaltürk) gibi bir alternatif daha çıktı. Gündüzleri seyredecek bir şey yok diyenlerin artık kaçacak yeri kalmadı." Ama ertesi gün ne göreyim? Program, tüm izleyicide ilk 100'e girememiş. A/B grubu izleyici kategorisinde ise ancak 77. olabilmiş. Buna karşılık göbek atmalı, ağlamalı, simli mendilli, koca bulmalı gündüz programları yine listenin zirvelerinde... Bu manzaranın, Türk halkının genel televizyon izleme alışkanlıklarını yüzde yüz yansıttığına inanmak gelmiyor içimden. Deneklerin, doğru seçilip, seçilmediğini bilmiyorum. Ama verileri doğru kabul etmekten başka çarem de yok. Bundan sonra sözüm, evinde reyting ölçüm aleti bulunan 2 bin küsur aileye olacak... Unutmayın ki, ekranda görünen ve görünmeyen her şeyden siz sorumlusunuz. Sizler, 70 milyonun ne seyredeceğine karar veriyorsunuz. Amacım kimseyi etkilemek ya da suyu bulandırmak değil. Ama ne olur artık, tercihlerinizi yaparken, bu sorumluluğun farkına varın. Lütfen bu ekranları "Ne yapalım? Halk bunu istiyor" sığlığından kurtarın. Hani, nasıl desem? Azıcık kendinizi zorlayın!
|