|
|
'Yeni şeyler söylemek lazım'
Mesut Uçakan, 70'lerin sonlarından beri, Türk sinemasında muhafazakâr görüş için bir temsil alanı yaratma peşinde. Son filmi Anne ya da Leyla'nın Emek Sineması'nda yapılan galasına da öyle bir misyon yüklenmiş ki, en büyük festivallerin kapanış töreninden daha teferruatlı bir merasim hazırlanmış. Gösterim, bir saati geçen kokteylin peşi sıra, yaklaşık 45 dakika süren bir sahne gösterisinin ardından ancak başlayabildi. Mini türkü dinletisi, geceyi finanse eden işadamının konuşması, sonsuz 'kuvvetli alkış' talepleri, Mesut Uçakan'ı öven bir mini belgesel... Bunaltıcıydı kısacası. Ve tüm bu tantana, 80'lerde çekilmiş bir video filmi havası, bir Hakkı Bulut filmi kıvamı içindi. Filmde, bir çocuk (Oğulcan Gezgin) annesini, genç bir adam (Turgay Başyayla) çocukluk aşkını aramakta. İkisinin yolları kesişiyor ve bir bakıyorlar, meğer aynı kadını aramaktalarmış. Ancak bu kadın (Aylin Coşkun) hiç de hayalini kurdukları melek değil. Gerisi, 'kahpe İstanbul!' edebiyatı. En fenasından. Uçakan galadaki konuşmasında Mevlana'dan, aslen mufahazakârlıkla örtüşmeyen bir alıntı yapmıştı: 'Dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek lazım.' Lazım tabii...
|