kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Kırılma noktasına mı ilerliyoruz?

Önce tarihten bir yaprak... 1 Mayıs 1969'da Yargıtay Başkanı İmran Ökten'in cenazesi, Başkan'ın Nur cemaati ve din konularındaki açıklamaları nedeniyle büyük olaylar yaşandı. Tarih kitapları tarafından "çember sakallı" diye tanımlanan protestocular nedeniyle cenaze törenine katılan İsmet İnönü güçlükle korunabildi. Protestocular arasında kalan İsmet İnönü'yü korumak amacıyla Nabi Alpartun adlı bir tuğgeneral tabancasını çekti. İnönü olaylar hakkında, " Her manasıyla kesin ölçüde bir 31 Mart Vakası'dır " dedi.
Cenaze, 12 Mart muhtırasına giden mihenk taşlarından biriydi. 18 Mayıs'ta Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesi, nasıl bir ortamda kalkacak? Cenazeye yargıdan, üniversitelerden, ordudan kimler katılacak? Dün Danıştay'a yönelik saldırının şifreleri henüz tam çözülmüş olmasa da, türban kararı nedeniyle hem hükümet hem de Vakit gazetesi tarafından ağır bir üslupla eleştirilen İkinci Daire'ye sıkılan kurşunların, AK Parti iktidarı için bir "mihenk taşı" niteliğine olacağı kesin.
Türban ve Çankaya tartışmaları ekseninde Türkiye'nin " yüksek gerilim hattı "na girdiği sır değil. Bir tarafta AK Parti'nin Meclis çoğunluğu ve yönetimde sağladığı istikrar, diğer taraftan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel, muhalefet, YÖK ve yüksek yargıdan yükselen eleştiriler. Bu noktada gelen kanlı saldırı, Türkiye'nin geleceği açısından ciddi bir " kırılma noktası "na dönüşebilir.

Hükümet
buna hazırlıklı mı?
Kur politikalarını yönetmek konusunda büyük bir hüner gösteren hükümet, " gerilim yönetme " konusuna gelince pek istekli gözükmüyor. Şu ana kadar gerilimi düşüren taraf görüntüsü vermedi. Örneğin Başbakan Erdoğan Danıştay İkinci Daire kararına bu ölçüde hışımla cevap vermeseydi (" Efendiler " vs.), YÖK'le daha uzlaşmacı davranmış olsa da Selanik'teki Fethi Dede vakası gibi olaylara serinkanlı yaklaşsa, laiklik tartışmalarında " taraf " görüntüsü oluşmayacaktı. Benzer şekilde Bülent Arınç'ın 23 Nisan manifestosu, uzun süredir unuttuğumuz türban tartışmasını yeniden alevlendirdi. Tüm bu sebeplerden dolayı hükümet açısından Danıştay'a yönelik saldırı krizini yönetmek bu noktada daha zor.
Gerçek şu ki, hükümet aslında Danıştay'a yönelik saldırıya " laiklik ekseninde yükselen gerilimin trajik bir sonucu " olarak değil, "siyasi bir komplo" olarak görüyor. Hükümete yakın bir kaynak, saldırıdan birkaç saat sonra " Bilemiyorum tam ne olduğunu. Biraz garip geliyor çünkü benim çevremde böyle şeyler yapmak isteyenler yok. Kararın üzerinden 2 ay geçti neden konu kapanmışken şimdi suikast planlasınlar " diyor.
Soruşturmayla ilgilenen üst düzey bir bakan, " Durum bakalım ne olduğu belli değil " diyor. Bir başka isim " Olay aydınlandıktan sonra birçok kişi söylediklerinden utanacak. Apayrı bir boyutu olduğu ortaya çıkacak " diyor.
Kısacası hükümetin kalbindeki görüş, zamanında Türk İntikam Tugayları'nın İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal'a suikastı gibi hafif " derin devlet" kokan bir komplo olduğu yolunda. Saldırganın üzerinden çıkan " Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı " kartviziti gibisinden garip objeler de bu tanıyı güçlendiriyor.
İyi de, toplumda laiklik ekseninde her geçen gün yükselen bir gerilim yok mu? Van Rektörü ve Gümüşhane Baro Başkanı'na yönelik saldırgan bir tutum takınan Vakit gazetesi, uzun süredir " Başörtüsüne Uzanan Eller Kırılsın " kampanyası yürütmüyor mu? Türkiye gerçekten tehlikeli bir kırılma noktasına doğru ilerlemiyor mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 TBMM: Çok eşliler korosu   / 16-05-2006
 Cumhurbaşkanı 'ndan 'tarihi çağrı'   / 15-05-2006
 İran gol atıyor   / 11-05-2006
 ANA uçağındaki görüntü   / 07-05-2006
 İşte o notanın perde arkası   / 04-05-2006
 Rice gezisinin şifreleri   / 02-05-2006
 Demirel: Meydanları özlüyorum   / 30-04-2006
 Arınç kime konuştu?   / 25-04-2006
 Rice, 'Geleceğe bakalım' diyecek   / 22-04-2006
 "Çok yıprandım"   / 18-04-2006
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Kırılma noktasına mı ilerliyoruz?
Önce tarihten bir...
YAVUZ DONAT
Acı ama sürpriz değil
Evet hiç sürpriz değil...
İstanbul varoşuna tenis arenası
İstanbul Cup turnuvası için Esenler'deki prefabrik kortlara 2.5...
'Sauna'da 18 kişi için çete davası
Küre Operasyonu kapsamında türkücü İbrahim Tatlıses ve eski emniyetçi...
Tekbirle kurşun yağdırdı
Tekbirle kurşun yağdırdı
İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat Alparslan Arslan, toplantı...
Vakit'in sicili kabarık
Vakit'in sicili kabarık
Gazete,13 Şubat 2006'da Danıştay 2'nci Daire üyelerini hedef...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu