|
|
|
|
|
|
MS Benim için ise babamın hastalığı
Şamdan Plus'ın editörü Öykü Yazıcıoğlu ile GÜNAYDIN'ın sayfa operatörü Aslı Zeynep Alkan, sırt sırta çalışan iki iş arkadaşı... Ancak onların ortak noktaları yalnızca gazetecilik değil. İkisi de çocukluk yaşlarında, babaları nedeniyle MS'le tanışmış. Türkiye'deki binlerce MS hastası ve yakını gibi
MS yani Multiple Sclerosis... Kimileri için ilk defa duyulan bir kelime iken kimileri için de bir entelektüel hastalığı. Ancak benim için MS, babamın hastalığı... Onunla tanışmamız 1995 yılında oldu. Ben 14, kardeşim ise henüz 11 yaşındaydı. O zamana kadar babam, her sabah işine giden, pazar günleri ormanda koşusunu yapan ve haftada iki gün de mutlaka tenis oynayan, kısacası yerinde duramayan bir babaydı. Bir gün işten eve geldiğinde anneme 'Ben yürürken sanki dengemi kaybediyorum, özellikle de kaldırımlardan inerken' dedi. Bir hafta sonra ise evimize daha önce hiç duymadığımız bir kelime girdi; 'MS'...
HENÜZ TEDAVİSİ YOK Doktorlar bir dizi test yaptıktan sonra babama MS teşhisi koymuşlardı. Hiçbir şey anlamadık çünkü bu hastalığın ne olduğunu bilmiyorduk. Ardından bize bir açıklama yapıldı. Bu beyni organla konuşturmayan bir hastalıktı ve nedeni de henüz bulunamamıştı; tıpkı çaresini de bulamadıkları gibi... Bunu öğrendikten sonra 'belki yurtdışında bir tedavisi vardır' diye önce Amerika'ya gittik, ardından Almanya ve Fransa derken gerçekten de dünyanın hiçbir yerinde henüz bir MS tedavisinin bulunmadığını anladık. Babam buradaki doktorunun tavsiyesi ile MS hastalarına verilen bir ilaca başladı. Ki bu ilaç gerçekten bütün MS hastaları üzerinde etkiliydi. Evet ilaç belki hastalığı geçirmiyordu ancak hızlı bir şekilde ilerlemesini önlediği de kanıtlanmıştı. Babamın MS hastalığı ataksız olanıydı yani 'Primer Progresif' denilen türünden. Hastalığın bu türü, diğerlerine göre çok ender görülüyor. Primer Progresive MS, hiç beklenmeyen bir anda, nedensiz ortaya çıkıyor. Ataksız bir biçimde de hızlı ya da yavaş, seneler geçtikçe ilerliyor. Bizde de durum aynen böyle gelişti. Babam önce bastonla yürümeye başladı. Ardından bastonu 'Walker' (iki tekerlekli ve elde tutulan bir çeşit araba) takip etti. O da yetmedi ve 11 senenin sonunda şu an tekerlekli sandalye ile dolaşabiliyor. Yaşadıklarımız 'ailece umudumuzu kaybettik' anlamına da gelmiyor. Bir gün aniden hayatımıza giren MS'in yine bir gün bulunan bir tedavi ile aniden hayatımızdan çıkıp gideceğine inanıyoruz. MS'in benim için ne derece önemli olduğundan bahsettikten sonra şimdi gelelim asıl konuya. Alman ilaç firması Shering tarafından Berlin'de MS ile ilgili bir seminer gerçekleştirildi. Ben de dünyanın dört bin yanından gelen 860 doktorla oradaydım.
SEVİNDİREN GELİŞMELER Konu da MS'ti ve benim için bundan daha büyük bir şans olamazdı. Eminim ki; birçok kişi orada konuşulanları merak ediyor. Seminerden bizim ailemiz için olmasa da, ataklı hastalar için çok sevindirici haberler var. Örneğin siz de ataklı MS hastasıysanız, artık yeni ilaçlar sayesinde ataklarınızın sıklığını azaltabilir ya da erken teşhis ile çok önemli bir aşama kaydedebilirsiniz. Henüz babamın durumundaki MS hastaları için bir mucize yok ama bu seminerden sizin için aldığım notları aktarmak istedim...
|
|
|
|
|
|
|
|
|