Başbakan, İslam dünyasına önerdi: "Faizi yeniden tanımlayalım" Uzmanlara göre önerinin şifresi: Enflasyon kadar faiz helal olmalı.
Başbakan Erdoğan, D-8 İslam ülkeleri zirvesinde ilginç bir çıkışla faiz tartışması açtı: "İslami faiz meselesiyle kendimizi sınırlamayalım. Uluslararası kurallara göre oynayalım. Faizin niteliğinin ne olacağına bakalım. Faizi yeniden tanımlayalım."
ENFLASYONUN ÜSTÜ HARAM Erdoğan'ın önerisine uzmanlar şöyle dedi: "Bu konu uluslararası İslami akademik çevrelerde de tartışma gündeminde. Faizin değil, enflasyonun üstündeki faizin haram olması gerektiği tezi yayılıyor."
'Gelin faizi yeniden tanımlayalım'
Başbakan Tayyip Erdoğan, 8 İslam ülkesinin katıldığı D-8 Zirvesi'nde sürpriz çıkış yaptı: "İslami faiz meselesiyle kendimizi sınırlamayalım" İslami finans çevrelerine göre Başbakan Erdoğan'ın "Faizi yeniden tanımlayalım" önerisi şu: "Enflasyon kadar faiz almak haram değildir".
Başbakan Tayyip Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda yapılan D-8 Zirvesi'nde damgasını vuran iki öneri getirdi. 1996 yılında Refahyol Hükümeti döneminde kurulan ancak 10 yılı aşkın süredir atıl kalan D-8 platformunda Erdoğan, "Schengen benzeri vize rejimi" önerisi ve "İslam ülkelerinin faizi yeniden tanımlaması" isteğiyle dikkati çekti. Erdoğan'ın toplantıdaki en çarpıcı önerisi faizin tanımı konusunda oldu. Erdoğan D-8 ülkelerine serbest piyasa ekonomisini uygulamalarını önerirken, "İslami faiz meselesiyle kendimizi sınırlamayalım. Uluslararası
kurallara göre oynayalım. Dolayısıyla faizin niteliğinin ne olacağına bakalım. Faizi yeniden tanımlayalım. İslam dünyasının kendi finans meselesi diye kendimizi sınırlamayalım" diye konuştu. Erdoğan bu sözleri söylemeden önce yanında bulunan Devlet Bakanı Ali Babacan'a dönerek, bazı bilgiler aldı.
SERBESTLEŞME ŞARTI Başbakan Erdoğan, D-8 kapsamında ticaretin serbestleştirilmesi ve tarife dışı engellerin tedrici olarak kaldırılmasını tüm gücüyle desteklediklerini söyledi. Zirve bitiminde tercihli ticaret anlaşması ve gümrük alanında idari işbirliği çok taraflı anlaşması imzalandı. Erdoğan, D-8'e sanayi konusunda araştırma ve geliştirme, finans ve bankacılık, özelleştirme, çevre, turizm ve gemicilik alanında işbirliği önerilerini de iletti. Erdoğan, Türkiye'nin üyeliğinin İslam dünyası ile batı arasındaki köprü konumunu pekiştireceğini, her iki tarafa da kültürel ve ekonomik faydalar sağlayacağını söyledi.
DÜNYA YATIRIMDA DÜZDÜR Erdoğan, ticaret ve yatırımın D-8'in öncelikli iki çalışma alanı olması gerektiğini belirterek, "Mal ve hizmetlerin dolaşımı bakımından dünya artık düzdür. Uluslararası şirketler, yerini önce ulus aşan şirketlere bırakmıştı. Şimdi ise en doğru tanım, bana göre küresel şirketlerdir" dedi. Erdoğan, soğuk savaşın sona ermesiyle başlayan sürecin küreselleşme karşıtlarını da içine çeken bir dalgaya dönüştüğünü belirtti ve şöyle devam etti: "Ancak değişim ve adaptasyon kabiliyeti olanlar ayakta kalacak. Ayak uyduramayanları zor bir süreç bekliyor. Onun için diyorum ki, bırakalım serbestlik olsun. Sadece fikir, inanç ve teşebbüs hürriyeti ile iç dinamiklerimize yenilenme imkanı tanımakla kalmayalım, bunun ötesine geçerek, dış politikalarımıza esas teşkil eden parametrelerimizi de güncelleyelim. Mesela artık yabancı sermaye gibi eski dönemin kavramlarını terk edelim. Küresel sermaye anlayışını benimseyelim."
MEDENİYETLER İTTİFAKI Başbakan Erdoğan, insanlık tarihinin kritik dönemecinde farklı din ve kültürler arasındaki şüphe ve yanlış anlamaları önleyecek girişimlerde bulunmanın tüm ulusların ortak sorumluluğu olduğuna inandığını söyledi. BM Genel Sekreterliği'nin himayesinde İspanya ile birlikte yürüttükleri Medeniyetler İttifakı girişiminin önemine değinen Erdoğan, girişimin farklı kültürleri ortak evrensel değerler etrafında buluşturarak barış içinde müreffeh bir dünyanın kurulmasına öncülük edeceğini düşündüğünü kaydetti. Erdoğan, "Bu, savaşın değil barışın küreselleştirilmesi için önemli bir fırsattır. Sizlerin de bu girişimi desteklediğinize inanıyorum. 21. yüzyılda ilerlemenin itici gücünün çatışma ve savaşlar değil uzlaşma ve yapıcı rekabet olması gerektiğini asla unutmamalıyız" dedi.
Faiz haramsa haramdır. Enflasyona bağlanarak helal/haram ilişkisi kurmak, faizin haram olması kadar bu ilişkiyi kurmakta o kadar günahtır. Faizin haram olduğuna inanan kimse bunu biryerlere bağlantı kurarak helalleştirmesi ne kadar doğrudur acaba ? Faizi enflasyona bağlı kısmı kadar helal kılmakta ayrıca din adamlarının görevidir...
Mustafa SEYMEN
14.05.2006 23:49:36
Sn. Başbakanımız benim gibi düşünenleri çok şaşırtmıştır ,Devrim niteliginde bir tutum, temenni ederim sonuç alınır.
Hasmet Kosar
14.05.2006 09:50:21
Aslinda banka ne demek onu da yeniden tanimlamak gerekli. Hatta para gibi degerlerin de tanimlanmasi fena olmaz. Tabii hepsi seriata uygun veya yakin degerlere ulasmak icin degil, yapacak baska bir isimiz olmadigindan.