|
|
'Efendi bir aile babasıdır'
* 'Dünyaya erkekler böyle yaşardı, diye bir belge bırakıyorum' diyor Bedri Baykam. 'Hayatım sana mı kaldı belge bırakmak' dediniz mi hiç? Kitabın editörü benim, ikimizin ortak olduğu şirketin yayınevi. Artı, o kitabın her satırından, imla hatalarından bile ben sorumluyum. Ama içeriğine hiç karışmadım. Onun tek farkı zamanında yaşamış olduğu bu tip şeyleri rahatlıkla yazması.
* Otobiyografisi için yattığı kadınların sayısını çıkarmakta hayli zorlanıyormuş Bedri Bey, eşi olarak rahatsız olmadınız mı? Ben bakir bir adamla evlenmedim. Bedri evlendiğimizde 40 yaşındaydı, 3 kıtada ressamlık yaparak yaşamış bir adamdı. Benim yanıma geldiğinde 'Yemin ederim kimseye elimi sürmedim' deseydi onu o gün bırakırdım zaten!
* 'Ömrü boyunca kadınlardan etkilenen ve etkilenmeye devam eden bir adamım' diyor. Hiç huysuzluk yaratmıyor mu sizde bu durum Allahaşkına? Hayır, çünkü etkilenmek başka... Çantasını toparlayıp o kadınların evinde yaşamıyor. Neden şuradan geçen güzel bir kadından etkilenmesin? Şunu söylemek istiyorum; kimsenin aklının almayacağı kadar efendi, düzgün bir aile babasından bahsediyoruz. Hatta şöyle söyleyeyim, bazen 'Kendine gel, renklen biraz' diye sarsmaya çalıştığım... O kadar çok çalışıyor çünkü. Sakin, sessiz bir hayatımız var ve insanların buna inanmadığını biliyorum.
SONSUZ DÜZENLİYİZ * Birilerini inandırmak zorunda değilsiniz ki! Tabii ki. Genel olarak insanların kafasında şöyle bir imaj var: Ressam ya; 1900'lerin Paris ekolü akıllara geliyor galiba... Hani herkes evde elinde bir şarapla geziyor, çocuk ağlıyor, 'git orada makarna var, ısıt ye' deniyor. Bizim sonsuz düzenli bir aile hayatımız var halbuki...
|