|
 |
 |
 |
 |
|
New York sokaklarında...
Esra Çoruh'un hazırladığı Moda sayfası bu hafta New York'tan son haberlerle dolu. Vitrinlerde yer alan yeni ürünler, sergiler, müzikaller, restoranlar..
Bu şehir insana enerji veriyor
24 saat yaşayan, adrenalin yüklü ve farklı kültürleri barındıran New York, yine modaya yön veriyor. Sokaklarında dolaşmadan, Broadway'de şov izlemeden ve gece kulüplerinde eğlenmeden dönmeyin.
New York... Bahsederken bile beni heyecanlandıran, gittiğimde 24 saati tam anlamıyla yaşamaya çalıştığım, hiçbir şey kaçırmak istemediğim New York... Dönerken gözlerimi dolduran, bana enerji verdiğine inandığım şehir... Gitmeden bile filmlerden aşina olduğunuz polis sirenleri, metro dumanları, sarı taksileri ile dünya insanlarının evi sayılan bu şehre aşık olanlardanım. Uçaktan indiğim an New York'lu oluveriyorum. Oğlum da bu şehre aşık. Hal böyle olunca beş yıl önce, okula başlamadan hazırlık sınıfını New York'ta okutarak kendimize bir yıllık keyif zamanı yarattık. Bir sene boyunca şehri daha iyi gezme, tanıma, keşfetme şansı yakaladık. Bitirebildik mi, asla! Arkadaşlarımız düğünlerini New York'ta yapacaklarını söylediklerinde çok sevindim. Üç hafta önce 35. yaşgünümü New York'ta kutlamıştım, tekrar gideceğim için keyfime diyecek yok! Gideceğim gün yaklaştıkça beni bir mutluluk sarıyor, etrafıma da pozitif enerji saçmaya başlıyorum. Uçağa bindiğim andan itibaren, New York'ta neler yapacağımızı düşününce, 11 saatlik yolculuğun nasıl geçtiğini bile anlamıyorum. İşte bir New York aşığının kendine saklamaya kıyamadığı öneriler:
* Sezon ne olursa olsun New York'ta her zaman ilgi çekici bir etkinlik vardır. Bana göre en güzel zaman ilkbahar...
* Şehri doyasıya yaşamak için güne erken başlamak en güzeli. Caddelerin köşelerindeki meyve satıcıları, köpek dolaştıranlar, takımlarının altına spor ayakkabı giyip yürüyerek işe giden ya da Central Park'ta koşan New Yorklular ile şehre "Günaydın" diyebilirsiniz.
* İlk kez New York'a gidiyorsanız, şehrin simgesi olan Özgürlük Anıtı'nı Battery Park'tan 09.00'dan itibaren kalkan feribotlarla yakından görebilirsiniz.
* 17. Cadde ve Broadway'in köşesindeki Union Meydanı'ndaki Farmers Market haftanın dört günü çiftçilerle New York'luları buluşturuyor. Sabah 08.00'den akşam 08.00'e kadar onlarca çeşit elma tadıp, elma suyu içebileceğiniz bu market pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesileri açık.
* Buradan Soho'ya ya da Greenwich Village'a yürüyebilir, güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Soho'da Spring Caddesi'ndeki Balthazar, Bleecker Caddesi'ndeki Paris Commune, Carmine'daki Deborah ve Meatpacking Bölgesi'ndeki Pastis favorilerim.
* Greenwich Village'da Bleecker üzerindeki Magnolia Bakery'ye uğramadan olmaz. Buranın 'cup cake'lerini tatmadan geçmeyin. Küçük dükkanın önündeki kuyruk beklemeye değer!
* Meatpacking District New York'ta en sevdiğim bölgelerden. Bundan dört beş sene öncesine kadar mezbahaların dışında, sadece lüks markaları satan Jeffrey ve en sevdiğim restoranlardan Pastis vardı. Şimdi ise şehrin en güzel butikleri, restoranları, kulüpleri ve hip otelleri ile bölge, gece gündüz herkesin favori mekanı. Önerilerime gelince; Gansevoort Hotel kalmasanız bile Japon restoranı Ono ile hareketli bir mekan. Sadece üyelerini kabul eden otel Soho House odaları, restoranı ve terası ile favorilerim arasında. Sadece, üye olan bir arkadaş edinmeniz gerekiyor! Pastis, New York'a gidip de uğramadan yapamadığım restoranlardan. İsterseniz kahvaltı, isterseniz öğle ya da akşam yemeği için tercih edebilirsiniz. Ya da benim gibi istiridyeye meraklıysanız yemek öncesi barda şampanya içerken istiridye yiyebilir ve beni hatırlayabilirsiniz... Spice Market, Markt, One ve Matsuri bu bölgedeki diğer restoranlar. Gece kulüpleri Clieo, Lotus ve Hiro yine bu bölgede...
* Şehrin galerileri ile ünlü bölgesi Soho'daki Soho Grand ve Mercer Hotel sevdiklerim arasında. Soho Grand'de akşamüstü mohitonuzu içerek birbirinden ünlü insanları görebilirsiniz.
* Yine bu bölgede Pastis'in kardeş şubelerinden Balthazar var. Sürekli hareketli, saat tanımayan bu Fransız bistrosuna mutlaka gidin! Tam karşısında bulunan Modern Sanatlar Müzesi MOMA'nın mağazası da hediyelik eşyalar için süper bir yer... Schiller's da Soho'nun yeni yeni gelişen bölgesi Lower East Rivington Caddesi'nde. Buraya gidip de elmalı martini içmeden olmaz!
* Yağmurlu bir güne denk gelirseniz 5. Cadde'deki 105. Sokak'ta Conservancy Garden'da çiçek düzenlemeleri ile içiniz açılabilir. 103. Sokak'taki New York Müzesi'nde 'Gece New York' sergisi gezilebilir. 86. Sokak'ta bulunan Neu Gallery'deki Paul Klee sergisinden sonra öğle yemeğini hak ettiniz. Cafe Sabarsky'nin müthiş dekoru tercih sebebi olabilir.
* New York'a gidip de bir Broadway şovu görmeden dönmek olmaz. Şu anda Nathan Lane ve Matthew Broderick'in şovu The Odd Couple, beşinci yılını kutlayan The Producer ve klasiklerden Phantom of the Opera, Chicago ve Lion King çok tutulan gösteriler.
* Broadway şovu öncesi yemek için önerim Carmine's. Sakın fazla sipariş vermeyin, Carmine's'daki tabaklar iki- kişinin doyabileceği büyüklükte! Ortaya söyleyip paylaşmakta yarar var.
* New Yorklular 19 Mayıs'ta gösterime girecek ve Dan Brown'un kitabından uyarlanan Da Vinci Şifresi filmini bekliyor. Tom Hanks ve Jean Reno'nun oynadığı bu filmi, o tarihlerde New York'taysanız kaçırmayın!
* New York'un ünlü gece kulüplerinden Bungalow 8'in sahibinin yeni restoranı Bette, hem yemekleri hem de ortamı ile çok hoş bir mekan. Masada tuz karabiber yok! Yemekler o kadar lezzetli ki ihtiyaç da duymuyorsunuz...
* Uzak olduğu için kimileri New York'ta on gün kalmadan şehri hissedemediğini söylese de, dört gün bile enerji toplamak için yeterli. New York'ta uzun hafta sonuyla bile kendinizi şımartabilirsiniz. Üstelik promosyonlu bilet fiyatları Avrupa uçuşlarıyla neredeyse aynı... Ben mayısta nerede miyim? Sizce...
ESRA ÇORUH
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
