Boğanın doğasında var!
Tam, gazeteye gitmek üzere evden çıkacağım, gözüm televizyona takıldı. Birkaç yıl önce sinemada izlediğim ve beni çok eğlendiren bir filmin ilk kareleri ekranda; "Bazıları Çabuk Bıkar". Hemen kolumda çantam, ayağımda çizmeler, çöktüm koltuğa, TV karşısına... Ayrılamadım 90 dakika... Bıkmak konusunda ciddi sabıkalıyım ya... Üstelik hem takıntılı hem sabıkalı... Ki, bu, şu demek oluyor: Her gün yan taraftaki Çin lokantasından aynı yemeği, aynı salatayı, aynı içeceği sipariş ediyorsunuz. Takmışsınız bir kez... Restoran sahipleri artık size Çin Halk Cumhuriyeti'yle bağlantıya geçip, liyakat nişanı vermeyi düşünürken, bir anda bıkıveriyorsunuz. Öyle ki artık soya sosunu market raflarında görmeye bile tahammül edemiyorsunuz. Ya da gümüş bir yüzüğe takıyorsunuz kafayı ve uysa da uymasa da gece gündüz taşıyorsunuz parmağınızda. Sonra yolda sabah işe gelirken, birden bire aslında bu yüzükten bıktığınızı fark ederek, yanınızdan geçen mendilci kızı (dramatik oldu biraz) durdurup yüzüğü eline sıkıştırıveriyorsunuz. Veya evinizi binbir emekle dekore edip tam yerleşmişken, telefonu, kablolu TV'yi, klimayı vs. tam yeni bağlatmışken, 'Yok ben bu evden bıktım' deyip taşınıveriyorsunuz. Ve bazen bıkmaktan bile bıkabiliyorsunuz.
*** Zor bir hayat bu tabii... Hem zor, hem yorucu, hem masraflı bir rahatsızlık. Neyse döneyim ben yine filme. Filmde bıkanlar, erkekler. Beraber oldukları kadınlardan ilişkinin en mutlu, en ateşli evresinde bıkıveren erkekler bir kadının gözüyle anlatılıyor. Hemen her kadının yaşamında en az bir kez yaşadığı acı bir tecrübedir bu. İlişkinizin mükemmel geliştiğini düşünürsünüz. Çok mutlusunuzdur. Tutkulu ve müthiş heyecanlı bir ilişkinin göbeğine düştüğünüzü sanır, dünyanın en şanslı kadını olduğunuzu düşünürsünüz. Yani adam böyle zannetmeniz için ne gerekiyorsa yapar. Sonra... Ortadan toz olur. Şu veya bu bahanelerle... Bahanelerin hepsi de palavradır. Aslında sadece sıkıldığı ve bıktığı ve 'yeni bir inek' bulduğu için basıp gitmiştir. Yeni inek, benim tanımlamam değil. Filmde kadın-erkek ilişkisi boğa-inek ilişkisine öykünerek anlatılmış da... Çünkü boğa bir kez ilişki kurduğu ineğe bir daha yüz vermiyor ve her çiftleşmede yenisini istiyor. Çok eğlenceli bir benzetme! Tüm kadınlar yaşamlarında bir yeni inek oluyorlar, bir eski inek. Bu böyle sürüp gidiyor. Peki boğa, yeni bir inek uğruna terk ettiği, eski ineğine geri dönüyor mu? Olabiliyor tabii... Sonuçta bir 'büyükbaş'tan her şey beklenir değil mi?
|