|
|
|
|
|
|
'İdeolojik çatışma yaşıyorduk'
Tuğba Özay, çete kurmak suçuyla yargılanan Kürşat Yılmaz'la ilişkisi ortaya çıktıktan sonra aşkını sahiplendiğini söylüyor: "Beni çok sevdi, ben de onun yüreğini sevmiştim."
Tuğba aşkta baba arıyor
Yaşamında babası gibi güçlü, otoriter, çevresinde saygı uyandıran, kültürlü ve biraz da çekindiği bir erkek modeli arayan Tuğba Özay, Kürşat Yılmaz'la yaşadığı aşkın da arkasında....
-Tuğba, şu önümüzdeki beş gün boyunca yapacaklarını arkası arkasına anlatır mısın? - Şimdi İzmir'e gidiyorum bir defile için, İzmir'den arabayla Marmaris'e geçeceğim, Marmaris'ten Ankara'ya uçacağım. Ankara'da spor turnuvalarının açılışını yapacağım, öğlen bir uçağı ile İstanbul'a döneceğim, akşam altı uçağı ile Antalya'ya gidip bir beach açılışına katılacağım. Antalya'dan ertesi sabah beş uçağı ile İstanbul'a döneceğim ve haute couture bir defileye, ve aynı akşam düzenlenen Profilo Moda Günleri'e katılacağım. Ertesi sabah Adana'ya gideceğim, oradan araba ile Antakya'ya geçeceğim. Ertesi sabah sekiz uçağı ile İstanbul'a döneceğim, sonra bir gün nefes alacağım...
- Oldu canım.. Allah yardımcın olsun.. - Nazar değmesin Rahşancım..
-Anlaşılan hayatın tamamen iş olmuş. Bu insanüstü bir program. Nasıl yaşıyorsun böyle, ilişkilerin filan haraptır herhalde...? - Bu, özel hayatımı geriye atmış olmamdan kaynaklanıyor olabilir. Biliyorsun ki, yakın geçmişte birtakım sıkıntılar yaşadım. Belki biraz da bu yüzdendir. Ama benim için işim hep ön plandaydı. Bir beraberlik bile yaşıyor olsam, işimle aşkımı dengelemeye çalışırım. Ama işim ağır bastığı için bu durum ilişkime yansır. Arkadaşlarım da bu duruma şaşırıyorlar, hatta "Tuğba, sende bir anormallik var, yakında insanlar senin cinsel kimliğinden de şüphe etmeye başlayacaklar" diyorlar. Zaten bir ilişki yaşamam için benim bir insanı gerçekten çok sevmem ve tenimin hakikaten uyuşması gerekir. Çok zor beğenirim, her şeyden kıl kaparım... Bir insanın beni etkilemesi çok zor. Bu ara herhangi bir ilişki söz konusu olmadığı için işime daha çok yükleniyorum.
-Seni televizyonda bir boyanın tanıtımında görüyoruz. Ve sen o boyayı sanki yıllardır boyacılık yapıyor gibi tanıtıyorsun, ertesi gün de cinsel gücü artırıcı bir kremle gülümsüyorsun kameralara. Bunu yaparken basit görünmekten korkmuyor musun? - Firmalar beni belli bir para karşılığı oraya ürünlerini tanıtmam için koyuyorlar. Basından arkadaşlar gelip zaman ayırıyorlar. Şimdi ben oraya gidip, şu şöyle bu böyle deyip polemik yaratabilirim. Ama tanıtımda iyi olduğumu düşünüyorlar sanırım.
-Eline tanıtım için bir ürün alınca polemik yaratmak şart herhalde... - Ben öyle yapmıyorum, firmayı geri plana atıp kendimi ön plana çıkarmayı doğru bulmuyorum. Çünkü orada benim görevim kendimi değil, ürünü tanıtmak. Gerçekten çok alakasız tanıtımlara çıktım. Ama bu benim işim. İnsanlar da beni tercih ettiğine göre işimde iyiyim sanırım.
-Aptal görünmekten korkmuyor musun? Çünkü ürünü tanıtımı yapan mankenler bir süre sonra "artık ben tanıtımlara gitmiyorum, defile mankeni oldum. Şimdi de defile mankenliğini bıraktım oyuncu oldum" diyorlar...Bu insanlar aptal gibi göründüklerini mi düşünüyorlar? - Asıl bu durum bana aptalca geliyor. Onlar kendilerinden şüphe eden insanlar. Ben en iyi defilelere de çıktım. Fitness DVD'si de yaptım, şimdi bir katalog hazırladım, fotoğraflarımı Pirelli Takvimi için gönderdim, ama bir sürü tanıtım da yapıyorum. Ben yaptığım işlerden gocunmuyorum. Ciddiye aldığınız zaman mankenlik çok profesyonelce bir iş. 16 yaşımda TRT'de bir dizide oynuyordum. 17 yaşımda Türkiye güzeli oldum ve sonra Dünya 2. güzeli seçildim. 12 yıldır yaklaşık 14 dizide rol aldım. Bunları yaparken de hiçbir zaman "ben mankenliği bıraktım, artık oyuncuyum" demedim. Show dünyasının içinde biriyim ve bizim işimiz herkesin yapabileceği bir iş değil. Buna en önemli örnek Hülya Avşar. O her yaptığı işi kendine yakıştırıyor. Ama kimse niye bunu yaptın demiyor. Ama başarısız insanlar daldan dala atlayanlar aptal gibi görünüyor.
-Barbie operasyonunun yankıları, halkın mesleğine bakışını etkiledi mi? - Her mesleğin iyisi kötüsü var. Başak Gürsoy'lar, Arzum Onan'lar ne oluyor? Hepimiz mi gümbürtüye gidiyoruz? Babamın dayısı İstanbul Emniyet Müdürü'ydü, o teşkilatı az çok tanırım. Ama işte gümrük operasyonu... Kaç polis yakalanmıştı, 60 mıydı? Ama gündem gitti unutuldu. Her yerde var... Adamın başbakanlığı bitiyor Yüce Divan'da yargılanıyor. İş adamı dediklerine bak, paralarıyla itibar kazanıyorlar. Sonra bir bakıyorsun batık bankalar... Her sektörün iyisi de var kötüsü de... Ayrıca insani açıdan da kadın hep mağdur. Kadın tecavüze uğruyor parayla marayla, -zevk alıp almadığını bilemezsin. Hem afişe oluyor, hem de kendini aklamaya çalışıyor. Ayrıca bu operasyona adı karışanların mankenlikle ilgisi de yok ki. Üstelik iddiaların doğru olup olmadığını da bilemiyorsun. Her şeyi de bu camiaya mal edemezsin.
Rahşan gülşan
|
|
|
|
|
|
|
|
|