|
|
|
|
|
|
1966 Dünya Kupası'nın efsane köpeği
1966 yılında Dünya Kupası'ndan üç ay önce, birinci gelen takıma verilecek olan kupa sergilendiği müzeden çalındı. İngiliz polisi kupayı bulmak için büyük bir operasyon gerçekleştirirken kupayı bulan Pickles adında bir köpek oldu.
40 yıl önce bir pazar akşamı David Corbett, yolun karşısındaki kulübeden telefon açmak için evinden çıktı. Yanında köpeği Pickles vardı. Bugün 66 yaşında olan Corbett o gün başına gelenleri şöyle anlatıyor: "Pickles, park etmiş bir arabaya doğru koştu. Hareketlerinden, arabanın ön tekerleklerinden birinin yanında duran, gazeteye sarılmış bir paket dikkatimi çekti. Paketi aldım, sarılı olduğu gazeteleri yırttım ve başının üstünde kase tutan bir kadın heykeli gördüm. Üzerindeki levhada da Almanya, Uruguay ve Brezilya yazıyordu. Hemen koşarak eşimin yanına gittim ve 'Dünya Kupası'nı buldum!" diyerek çığlık attım." Evet, o gün Corbett, yani Pickles, kayıp olan dünya kupasını bulmuştu. Tabii polisler, iki gün önce fidye talebi üzerine gerçekleştirilen bir operasyonu eline yüzüne bulaştırmasaydı Pickles kupayı bulamayacak ve bugün bile anlatılan bir hikâyenin baş kahramanı olmayacaktı. Pickles'ın bulduğu kupa, 20 Mart 1966'da, cam bir bölmede sergilendiği Westminster'daki Methodist Central Hall'dan çalınmıştı. Hemen soruşturma başlatıldı. Olay kamuya açıklanmadan önce Futbol Federasyonu sekreteri Denis Follows, gümüşçü George Bird'den kupanın aynısını yapmasını istedi. Tüm dünya kupanın çalındığını öğrendiğinde Scotland Yard polisine de birbirinden ilginç ihbarlar yağmaya başladı. Tüm bunlar olurken adının Jackson olduğunu söyleyen biri, Chelsea ve Futbol Federasyonu Başkanı Joe Mears'ı aradı ve Yarın Chelsea Futbol Kulübü'ne bir paket gelecek. İçindeki komutları takip et," dedi. Ertesi gün içinde kupadan bir parça olan paket geldi. Yanındaki notta 15 bin Pound fidye istendiği yazıyordu. Polisler 500 Pound'u gerçek, gerisi gazete kağıdıyla dolu bir çantayla buluşma yerine gittiler. Jackson gelenin polis olduğunu anladı, kaçmaya çalıştı ama yakalandı. Hırsızın gerçek ismi Edward Betchley idi. 46 yaşındaydı ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra 'örnek kişilik' olarak ordudan terhis olmuştu. Tutuklandığında kendisinin sadece bir maşa olduğunu ve bu iş için 500 pound aldığını söyledi. İşin başında "The Pole" adında biri olduğunu iddia ediyordu ama bu kişinin var olup olmadığı hiçbir zaman öğrenilemedi. Polis, Betchley'den kupanın nerede olduğunu öğrenmeye çalışırken Pickles, günlerdir aranan kupayı buldu. Ve tabii dünya medyasının da gözbebeği oldu. Kupayı bulur bulmaz ayağında terliğiyle karakola giden Corbett, bir süre bir numaralı şüpheli olarak gözaltında tutulup sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. "Genel seçim çok yakındı ama bu olay yüzünden adaylar yerine Pickles birinci sayfaları süslemeye başladı," diyor Corbett. Artık Pickles şöhretler gibi bir hayat sürmeye başlamıştı. Filmlerde, dizilerde rol aldı. 1966'da "Yılın köpeği" seçildi, bir yıllık bedava mama kazandı ve Şili, Çekoslovakya, Almanya gibi ülkelerden davetler aldı. Hatta Corbett kendisi ve köpeği için bir menajer bile tuttu. Menajeri sayesinde, Dünya Kupası finalinde Batı Almanya'yı 4-2 yenen İngiltere'nin kutlama partisine katılmayı başardı.
KAHRAMANLARA NE OLDU Mears, 1 Temmuz 1966'da kupanın çalınmasıyla nükseden anjin krizlerinden dolayı öldü. Betchley iki yıl hüküm giydi ve 1969 yılında hayatını kaybetti. Pickles'ın da ömrü uzun olmadı. Corbett, bir kediyi takip ederken kaybolan altı yaşındaki köpeğini, tasması bir ağacın dalına takıldığı için boğularak ölmüş buldu. Pickles'ı, ödül olarak kendisine verilen parayla aldığı ve bugün hâlâ yaşadığı evinin arka bahçesine gömdü. İngiliz spor gazetesi Observer Sport geçtiğimiz günlerde Betchley'in kızı Marie'yle röportaj yapmak istedi. Ama Marie "İnsanlar üstünden 40 yıl geçmiş bir olayla niye ilgileniyor anlamıyorum," diyerek konuşmayı kabul etmedi. Ama üstünden 40 yıl geçmiş olsa da Pickles ve hikâyesi hiç unutulmadı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|