Birleşme senaryoları
Merkez sağda bütünleşme arayışlarına ilişkin on yıllık "umut", baharla birlikte yeniden yeşerdi... Bir haftadır Ankara kulislerinde nereye giderseniz aynı soru karşınıza çıkıyor. Beklentinin artmasının nedeni de açık; "erken seçim olacak mı?" sorgulamalarının artması... Bir de son dönemde AK Parti'de Cumhurbaşkanlığı seçim tartışmaları ile baş gösteren çekişme... Buna neden, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin tartışmanın, AK Parti'de "Milli Görüş" tabanından gelenlerin arasında gerçekleşiyor olması. Yakın zamana kadar, parti içi koalisyondaki dengelerde çok odaklı yapı korunurken, bugün tek merkeze inen bir noktaya doğru hızla yol alması. Yani, geçmişte DYP, ANAP, MHP'de yer alıp, bugün AK Parti'de siyaset yapanların, geri plana itilmiş ruh haline kapılmaları. AK Parti'de uzun süredir var olan bu duygu, son dönemde daha da artınca merkez sağda bütünleşme arayışları hız kazanmış.
Formül arayışı Sadece dışarıda değil, DYP ve Anavatan kadrolarından kiminle karşılaşılsa ilk açılan konu bu oluyor. Hatta, zaman zaman bazı bürolarda veya Meclis kulisinde "nasıl bütünleşiriz?" formülleri üretiliyor. Aynen on yıldır olduğu gibi, bir formül üretemeden de birbirlerinden ayrılıyorlar. On yıldır verilen uğraşlardan bu dönemin farkı, formül arayışının dışarıdan bazı etkin isimlerin çabasının ötesine geçip, her iki partinin yönetim kadrolarını da kapsamına almış olması. Üzerinden durulan birkaç formül var. Bunlardan biri, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Bitlis Milletvekili Edip Safter Gaydalı'nın da açıktan söylediği şu formül: "İki partinin büyük kongre delegelerinin katılımıyla istişare kongresi toplayalım. İki sandık koyalım. Birinde genel başkan isimleri, diğerinde bütünlenilecek partinin adı olsun. Sandıklardan ne çıkarsa ona uyalım..." Ancak Gaydalı'nın formülüne DYP, "bütünleşme için tamam, ama delegasyonla olmaz" diyerek karşı çıkıyor. DYP'de daha çok Anavatan Partisi'nin fesih edip kendisine katılmasını bekliyor. Bu da Anavatan yönetiminde , "Partinin dibe vurduğu önceki yönetimlerde bu yapılamadı, şimdi mi olacak?" tepkisiyle karşılaşıyor.
Asansör çekmiyor Buna karşın, etkin bazı isimlerin dışardan çabaları da sürüyor. Dışardan bütünleşme formülünün ortaya çıkması için uğraş veren, "akil kişilerden" birinin şu sözleri de içinde bulunduğu açmazı göstermeye yetiyor: "Herkes, 'bütünleşme olsun, birleşelim, sinerji yaratalım' diyor. Haydi o zaman neden yapmıyorsunuz deyince de herkes asansörde kendisinin de olmasını istiyor. Asansörün kabin ve çekme kapasitesi belli. Birileri inmeyince kapı kapanmadığı için hareket edemiyor..." Gözler dönüp dolaşıp, son günlerdeki çıkışıyla ön alan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e odaklanıyor. Yılların siyasi tecrübesiyle tepede bir çözüm bulabileceği umuduna sarılınıyor.
Yeni açılım Çabalar süredursun, uzun süredir Anadolu'yu dolaşan ve mitingler düzenleyen DYP'de, kadrolara yeni isimlerin katılması için kollar sıvanmış. Siyasetten bir süredir ayrı kalmış, yıpranmamış etkin isimlerin partiye kazandırılması için temaslar başlamış. Merkez sağdaki bu arayışların, tabanlarında benzer psikoloji yarattığı söylenemez. Bundan dolayı, bütünleşme arayışının bugünden yarına sonuçlanacağını söylemek hayal... Seçim beklentilerdeki artışla gelecek baskıların çabaları bir yere taşıyacağı da kabul gören gerçek. Bunun ne sonuç verip vermeyeceğini on yıldır olduğu gibi, bugünden tahmin etmek ise zor...
|