|
|
Genç kalmak için şen kahkahalar atın
Hiç dikkat ettiniz mi, çocuklar ve gençler yetişkinlerden çok daha fazla güler. Öte yandan, kahkaha atan bir ihtiyara pek nadir rastlanır. Güler yüzlü ve neşeli bir insanın güzel ya da çirkin olduğunu kimse düşünmez. Herkesin aklında 'çok tatlı birisi' olarak kalır, o kadar! Hasta bir insan eğer sık sık tebessüm ediyorsa, iyileşeceğine kesin gözü ile bakarsınız ve iyileşir de... Genç kalmanın en önemli sırrı nedir diye sorarsanız, hiç tereddüt etmeden neşe ve güler yüz derim. Bunların peşinden olumlu düşünmeyi, güzel uyumayı ve hareketli bir yaşam sürmeyi sıralarım. İnanın bütün bunlar, tüm kozmetik yöntemlerden, tedavilerden ve ilaçlardan önce gelir.
OLUMLU DÜŞÜNMELİ Yıllar önce, şiddetli akne izleri ile başı dertte olan bir hastam, benden kendisine estetik ameliyat için yardımcı olmamı istemişti. Onu elinden tutup ünlü bir estetik cerraha götürdüm. Hastam çok umutsuz ve karamsar bir genç kızdı. Cerrah ona birkaç ameliyata ihtiyacı olacağını, her defasında uzun süre eve kapanmaya hazırlıklı olması gerektiğini anlattı. Oysa biraz daha güler yüzlü olsa, akne izlerinin o kadar da önemli olmayacağını, her şeyden önce hayata olumlu bakmayı öğrenmesi gerektiğini anlattı. Bunu başardıktan sonra hâlâ istiyorsa, ameliyatları yapmanın kendisi için gayet kolay olduğunu ekledi. Bu açık sözlü cerrahın, bu denli olgun yaklaşımına büyük bir hayranlık duyduğumu itiraf etmeliyim. Evet, olay budur!
ARAŞTIRMA KONUSU TUBİTAK'ın yayınladığı bir araştırmaya göre, büyükler günde 15-20, çocuklar 150-200 kez gülüyor. Gülmek, özellikle kahkaha atmak, insana has bir davranıştır. Pek çok üniversitede gülmenin ne olduğu, ne olmadığı, vücudumuzdaki etkileri, neden ve nasıl evrimleştiği, hangi mekanizma ile tetiklendiği üzerine uzun araştırmalar yapılıyor, tezler, makaleler ve kitaplar yayınlanıyor.
İLAÇLARDAN DAHA ETKİLİ Gülmek gündelik hayatın bir parçasıdır. Her an kolayca yapabileceğimiz, bizi incitmesi mümkün olmayan, koşulsuz ve bedelsiz bir gençlik, güzellik ve sağlık iksiridir.
* En hafif kahkaha bile kan damarlarını rahatlatır ve kan dolaşımını canlandırır.
* Kahkaha, bir bakıma soluk almanın incelikli bir biçimidir. Ciğerlerimizi genişletir, oksijeni daha etkin şekilde kullanmamızı sağlar.
* Tüm araştırmalar kahkaha atmanın, stres hormonlarının düzeyini düşürdüğünü gösteriyor.
* Kahkaha, yüz kaslarından bacaklara kadar vücudun tümünü harekete geçiren, gayet iyi bir egzersizdir.
* Bütün bunlardan anlaşılabileceği gibi gülmek bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur.
* Her kahkahadan sonra yaratıcılığımız artar ve yeni fikirler üretiriz.
GÜLMEK BULAŞICIDIR Japonya'da diyabet hastalarıyla bir çalışma yapılmış. Hastalara bir güldürü filmi, bir de hiçbir esprisi olmayan, sıradan bir film izletilmiş. Gösterimlerin ardından tümünün kan şekeri ölçülmüş. Sonuçlar tahmin edeceğiniz gibi... Komik filmi izledikten sonra tüm hastaların açlık kan şekeri seviyelerinde düzelme olduğu tespit edilmiş. Benzer deneyler birçok ülkede, kalp ve tansiyon hastalarıyla ayrıca karaciğer testleri ve stres hormonları açısından yapılıyor. Netice hep aynı... Tüm kalbiyle gülenlerde değerler düzeliyor. Alternatif tıp doktorları, kanserli hastalara ev ödevi olarak 'gülme terapisi' veriyorlar. Mizah dergileri okumalarını ve komik filmler seyretmelerini öneriyorlar. Bence çok haklılar... Başkalarını güldürürseniz, siz de gülersiniz. Birileri gülünce, etraftakiler de etkilenir. Televizyondaki güldürü programlarında, arka plandan kahkaha seslerinin verilmesi, gülmenin bulaşıcı doğasına dayanır. 1962 yılında Tanzanya'nın bir kasabasında 12-18 yaş arasındaki kız öğrenciler, bir gülme krizine yakalandılar. Bu kriz önce tüm kasabaya sonra komşu kasabalara yayıldı. O kadar ki, okulların kapanmasına neden oldu. Bu gülme salgını 7 ay kadar devam etti ve 'gülmek' üzerine araştırma yapan tüm bilim adamları soluğu Tanzanya'da aldılar.
|