kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ulku Tamer @ SABAH
 
Yaşar Nabi Nayır edebiyatımızı yönlendiren en önemli kişiydi
Listede Ellery Queen de vardı
Nasıl tanıştık?

Yaşar Nabi Nayır edebiyatımızı yönlendiren en önemli kişiydi

Geçtiğimiz hafta 25. ölüm yıldönümünde andığımız Yaşar Nabi Nayır ile neredeyse 50 yıl önce tanışmıştım

Yaşar Nabi Nayır'ın 25. ölüm yıldönümü nedeniyle hafta içinde bir anma töreni yapıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Varlık Yayınları'nın işbirliğiyle düzenlenen toplantıda Tahsin Yücel, Doğan Hızlan, Selim İleri konuştular. Yarım yüzyılın ötesine gittim o gün. Varlık Yayınları'yla 1950'lerin başlarında Antep'te, Arif Güzel'in kitabevinde tanıştım. İlk hangi kitabı almıştım, hatırlamıyorum. Cahit Sıtkı'nın, Ziya Osman'ın, Sait Faik'in, Orhan Kemal'in, Dağlarca'nın kitapları, daha sonra Orhan Hançerlioğlu'nun kısa romanları, Haldun Taner'in öyküleri elimden uzun süre düşmedi. Necati Cumalı'nın Güzel Aydınlık, Mahmut Makal'ın Bizim Köy, Cahit Külebi'nin Yeşeren Otlar, Rüzgar, İlhan Demiraslan'ın İncir Ağacı kitaplarını nasıl unutabilirim! Ya çeviriler? Baragan'ın Dikenleri'ni, Kodin'i, İnci'yi, Fareler ve İnsanlar'ı, Bir Garip Adam'ı, Afrika'nın Yeşil Tepeleri'ni yutarcasına okumuştum. Kitap kokusu derler ya, o kitapların kokuları bugün bile burnumda.

GAZETE İKİ GÜNDE GELİRDİ
Ayın 1'i oldu muydu, yüreğim pır pır etmeye başlardı. Varlık Yayınları'nın bu ayki kitapları çıktı! Acaba neler var? Caldwell var mı? Hemingway? Steinbeck? Bir hafta sonra öğrenirdim bunu. Günlük gazete bile iki günde gelirdi İstanbul'dan. Posta treniyle. Kitapların, aylık dergilerin gelmesi ise ortalama bir hafta alırdı. Bunu bilir, yine de dayanamaz, ayın 4'ünde erkenden Arif Güzel'e giderdim. Posta saatini beklerdik. Gülerdi Arif Bey Amca. "Bugün gelmez," derdi. Hep haklı çıkardı. Sonunda, ayın 6'sında ya da 7'sinde, ciltlediği kitabı bırakır, "Ben gidip bir bakayım postaneye," der, fötr şapkasını giyer, çıkardı. Dükkanı beklerdim. Biraz sonra elinde paketlerle gelirdi. Evet! Varlık dergisi, Varlık Yayınları! Artık üç gün uğramazdım Arif Güzel'e. Evde kitaplarımı okurdum. Dergimi. Bir yandan da "Yazdıklarım acaba bir gün bu dergide yayımlanır mı?" diye düşünürdüm. Gerçekleşmesi neredeyse olanaksız düşler. Boş hayaller. Yaşar Nabi'yi Robert Kolej'de gördüm ilk. Sanırım 1954'tü. Bir toplantıya gelmişti. Edebiyattan söz etti bize. Sorularımızı yanıtladı. Bir süre sonra şiirlerimi postayla gönderdim ona. Hiçbiri yayımlanmadı. Aradan iki yıl geçti; sınıf arkadaşım Anıl'la (Meriçelli) ikişer üçer şiirimizi aldık elimize, cesaretimizi toplayıp Varlık'a gittik. Yaşar Nabi'nin kapısını tıklattık. "Buyrun." İçeri girdik. Gözlüklerinin üstünden bize baktı Yaşar Nabi. Bu kere sonunda soru işaretiyle bir "Buyrun?" daha. Şiir yazdığımızı söyledik. "Bırakın," dedi. O kadar. Yer göstereceğini, bizimle konuşacağını, ilgileneceğini sanıyorduk. Öyle olmadı. Sadece sessizce baktı bize. Biz de ona baktık. Sonunda başımızla selam verip çıktık. O şiirler de yayımlanmadı. Ama yılmadık. Kendi şiirlerimizi, çevirilerimizi götürdük Yaşar Nabi'ye. Dergideki açılışımızı da çevirilerle yaptık. Öyle ya, her gün onlarca şiir geliyordu dergiye, ama çeviri gönderenlerin sayısı azdı. Çevirilerimizi şiirlerimiz izledi. Varlık sınavını verdiğimize göre, basbayağı şair sayılırdık artık. Varlık Yayınları'yla "ciddi" ilişkim 1958'de başladı. Eminönü Halkevi'nde bir "edebiyat matinesi"ne katılmıştım. Dinleyiciler arasında Memet Fuat da vardı. Matineden sonra Çemberlitaş'a doğru yürüyen küçük toplulukta yanyana düştük onunla. Çeviri yapmak istediğimden söz ettim. "Yaşar Nabi'yle bir konuşayım," dedi. Bu gibi sözlere öylesine alışmıştım ki, önemsemedim bile. Memet Fuat'ın "sözünün arkasında" bir adam olduğunu bilmiyordum ki. Birkaç gün sonra telefon etti. "Yaşar Nabi seni bekliyor" dedi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Biz meğer operaya gitmişiz   / 22-04-2006
 Stüdyoyu tanıtan film müziğiydi   / 15-04-2006
 Olmaz olmaz deme... "Best seller" olur   / 25-03-2006
 Yaşar Nabi Nayır edebiyatımızı yönlendiren en önemli kişiydi   / 11-03-2006
 Meryl Streep tarımcıya yenildi   / 04-03-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Sahte hastalıklar, sahte sorunlar
Geçenlerde gazetelerde...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Aileler artık ruh sağlığı konusunda daha...
AYŞE BRAV
Yuvanızı değil, aşkı koruyun
Hani büyüklerin "Bizim...
Masal kentin sinemacıları
Masal kentin sinemacıları
Son yıllarda sinema sanatının doğal platosu haline gelen Mardin'de...
Bir soygunun üç farklı yüzü
Bir soygunun üç farklı yüzü
Çok iyi kotarılmış bir Spike Lee filmi olan "İçerideki Adam", parlak...
Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet
BBC'nin 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler', 'Yapılması Gereken...
'Mehmet, çoktan beni aştı'
Beyaz Gelincik'teki hırçın Mustafa rolüyle genç kızların kalbini hoplatan...
15 yıl sonra ilk kişisel sergi
Türk resim sanatının en önemli isimlerinden Selçuk Togul'un yeni sergisi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.