|
 |
 |
 |
 |
|
Soyadım hayatımı kolaylaştırdı
Paul Belmondo Le Mans serisi 1000 km yarışları için İstanbul'a geldi.
Bir dönemin ünlü oyuncularından Jean Paul Belmondo'nun 43 yaşındaki otomobil yarışçısı oğlu Paul Belmondo, özel hayatından ailesine her şeyi anlattı.
Belmondo olmasaydım prensesle tanışamazdım
Bir dönemin yıldızlarından Jean Paul Belmondo'nun Le Mans yarışlarında takımı bulunan oğlu Paul Belmondo İstanbul'a geldi. Oğul Belmondo babasını, Prenses Stephanie ile olan aşkını ve hız tutkusunu anlattı.
Meraklıları bilir, Le Mans pilotların ve takımların dayanıklılıklarının test edildiği en önemli yarıştır. İstanbul Park bu haftasonu ünlü Le Mans yarışlarından esinlenen, Le Mans 1000 kilometre serisinde ikinci kez ev sahipliği yapıyor. Paul Belmondo ise kendi adını taşıyan takımıyla bu yarışlar için ikinci kez İstanbul'a geldi. Paul Belmondo isminden de tahmin edeceğiniz gibi bir dönemin ünlü aktörlerinden Jean Paul Belmondo'nun oğlu. Yıllardır pistlerde görmeye alıştığımız Paul Belmondo ile yarış öncesi konuşma fırsatı yakaladık. Röportaj boyunca karşımda ufak tefek, çok mutsuz ve yorgun bir pilot duruyordu. Sorulara çok kısa ve kesik cevaplar vermekle yetinen Paul Belmondo, sadece Monaco Prensesi Stephanie ile ilgili soruların duyunca neşelendi...
- Dedeniz heykel sanatçısı, babanız ünlü bir aktör. Siz nasıl oldu da bir yarış pilotu olmaya karar verdiniz?
- Yarışmak benim çocukluk tutkumdu. 23 yıldır  yarışıyorum.
- Yarışmanız için sizi babanız teşvik etmiş olabilir mi, ya da bir film karakterinden etkilenmiş olabilirsiniz?
- Bu tutkunun nereden geldiğini bilemem. Babam çok spor yapardı, otomobilleri severdi, belki bu beni bir şekilde etkilemiş olabilir. Babamla yarış izlemeye gittiğimde 10 yaşındaydım.
- Fransız televizyonunda bir dizide de oynuyorsunuz?
- Evet. 3 yıldır oyunculuk yapıyorum. Bir de film şirketim var.
- Ne zaman kurdunuz şirketi?
- Bu iki yıl önce babamdan devraldığım şirket. Fransız televizonunda oynayan "Komiser Moulen" isimli bir dizide çok da sevimli olmayan bir şoför rolündeyim.
- Şirketinizin çektiği film var mı?
- "Yema" adında bir film yapıyoruz şimdi.
- Hollywood için birşeyler yapmayı düşünmüyor musunuz?
- Çok isterim.
- Babanızla ilişkiniz nasıl?
- Her zaman çok iyi oldu.
- 10 yaşına kadar annenizle 10 yaşından sonra  da babanızla yaşamaya başlamışsınız. Bu sizin tercihiniz miydi?
- Okulda başarılı değildim. Daha otoriter biriyle kalmam gerekiyordu, o sebepten dolayı babamla yaşamaya başladım.
- Le Mans yarışlarına 1998 yılından beri katılıyorsunuz. Bir pilot nasıl antrenman yapar, ne yer ne içer?
- Bütün sporlarda olduğu gibi biz de yememize içmemize, yaşam biçimimize dikkat ediyoruz. Dayanıklılık sporu yapıyoruz. Bu yüzden bisiklet ve yüzme yapıyorum. Hem fiziksel hem zihinsel açıdan çok zor bir yarış oluyor. Özel bir eğitim almıyoruz. Herkesin konsantrasyon ve dayanıklılık için kendina ait bir yöntemi vardır...
- Sizin yöntemleriniz neler?
- Tecrübe ile oluyor. Ben bunu sayısız kez yaptım. Ne yapacağımı biliyorum ve zihinsel olarak buna hazırlanıyorum.
- En uzun kaç saat yarıştınız?
- 3 saat. 2 saat dinlenip sonra tekrar yarışıyorsunuz. Zaten kurallara göre en fazla 4  saat yarışabilirsiniz.
- Ünlülerin gelip gittiği bir evde büyüdünüz. Çocukluğunuz sıradan bir çocukluk değildir herhalde...
- Tabi çok ünlü gelirdi bize. Bu sizin için sıradan oluyor ve önem vermiyorsunuz. Normal olmayan tek şey Charles Chaplin'i gördüğüm zaman Şarlo'yu karşımda bulamamamdı! Ben Şarlo'yu göreceğimi umuyordum ama bambaşka birini buldum.Onları tanımak benim için şanstı tabi. Büyükbabam ünlü bir heykeltraştı. Onunla Elysees Sarayı'nı gezdim. Çünkü George Pompidou'nun madalyasını büyükbabam yapmıştı. Çocuktum ve bunları normal zannediyordum.
- Babanız ile birbirinize çok benziyorsunuz, isimleriniz de aynı. Bu durum kadınlarla olan ilişkilerinizi etkilemiş olabilir mi? En azından ilişkinin ilk başlarında ya da kadınlarla tanışırken avantajı oldu mu?
- Aslına bakarsanız bu soruyu hiçbir zaman kendime sormadım! Çünkü kadınların böyle olduğunu, böyle davrandığını düşünmüyorum. Böyle birşeyi düşünmek kadınları küçük düşürmek olur.
Aynur Erdem
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
