|
|
|
|
Baykal: Terörle Mücadele Yasası'nı desteklemeyeceğiz
CHP Lideri Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan ile karşılıklı atışmalarına neden olan Terörle Mücadele Kanun Tasarısı'na destek vermeyeceklerini açıkladı. Tasarının "Adrese teslim anonim bir irsaliye" olduğunu iddia eden Baykal, "Yasada robot resimleri çizilenler kimlerdir, açıklayın" çağrısında bulundu. CHP grup toplantısında hükümete rest çeken Baykal, Öcalan'ın affıyla ilgili görüşlerini tekrarladı ve yasada yapılan tanımlamalarla "Domuz bağı kullananların terörist sayılmadığını" öne sürerek, gizli af sürecinin düğmesine basıldığını söyledi.
Baykal,
partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, iktidarın, ülkenin anayasal hukuk sistemiyle, Türkiye'nin temel siyaset değerleriyle ilişkisi konusunda çok önemli yeni ipuçlarının ortaya çıkmaya başladığını savundu.
Önce TBMM Başkanının Türkiye'nin anayasal düzeniyle, temel mantığıyla uzlaşmaz bir çatışma içinde olduğunu açıkça ifade etme ihtiyacı hissettiğini ileri süren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Birden bire hep birlikte farkettik ki Türkiye'nin Meclis Başkanı, Türkiye'nin anayasal düzeniyle, o düzenin temel ilkeleri, kavramlarıyla kucaklaşmış değildir. Zaten çok uzun bir süreden beri bu iktidarın kafasının arkasında bir başka gündem maddesinin, bir başka programın bulunduğunu toplumumuzun birçok kesimi bilir, anlar ve uyarırdı. Çoğu kere 'mübalağa ediyorsunuz, artık öyle değiller' diye durumu kabul etmemiz istenirdi. Şimdi 4. yıla girerken görüyoruz ki değişen hiç birşey yok. AKP yönetimi fırsatını bulduğu anda Türkiye'nin anayasal hukuk düzenini, temel siyaset sistemini çok faklı bir noktaya çekme özlemi ve arayışı içindedir. Takiye artık aleniyet kazanmıştır.''
''DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI ÇIKAR''
Başbakanın da TBMM Başkanının ''anayasal hukuk düzenine yönelik tepkisini paylaştığı, haklı bulduğu ama şu anda zamanının henüz gelmediği'' yönünde açıklama yaptığını ileri süren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan diyor ki, 'konuşmam gereken yerde susmayı tercih ediyorum'... Niçin Başbakan konuşması gereken yerde konuşmuyor? Onu konuşmaktan alıkoyan hangi tehdit var? Biz hiç böyle bir tedirginlik hissetmiyoruz. İnsan ne zaman korkarak inandığını söyleyemiyor, başka birşeyi söyleyip o istikamette yürüyorsa o çelişki korkutur.
Başbakan, 'daha zamanı gelmedi, Türkiye'nin gelecek 20-30 yılında millet bugün üstü örtülmeye çalışılan gerçekleri hep birlikte söyleyecek' diyor. Sen iktidarsın neyi biliyorsun da söylemiyorsun. Dilinin altındaki baklayı çıkar ve söyle. Üstü örtülmek istenen gerçekler ne?
Egemenlik duvarda kalmayacakmış ve milletin olacakmış... Egemenlik duvarda kalmış olsaydı sen o başbakanlığa nasıl gelirdin? O egemenlik anlayışı sana bile o yüzde 34 oyla parlamentoda üçte ikilik çoğunluk imkanını sağladı. Dur da bir nankörlük yapma bari...''
Başbakanın konuşmalarının ''iç dünyasını, zihin haritasını, gönlünden geçen özlemleri yansıttığını'' kaydeden Baykal, ''Görüyoruz ki değişen birşey yok. Başbakan daha önce de bunları söylüyordu. 'Laiklik neymiş, millet istemiyorsa kaldırılır kardeşim' diyordu. Bu kaba bir söyleyişti diğeri daha incelikli bir söyleyiş'' dedi.
''İZİN ALARAK MI KONUŞACAĞIM''
Konuşmasında, İstanbul'da önceki gün düzenlenen tarım konulu toplantıya da değinen Baykal, aynı toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinin ayrıntılı bir değerlendirme yapmasından rahatsız olduğunu savundu.
CHP Genel Başkanı Baykal, şöyle devam etti:
''Sıradışı, şaşırtıcı bir yaklaşım içinde benim bir saat civarında bir konuşma yapmış olmamdan rahatsızlık duydu ve bunu çok açık biçimde ortaya koydu. Başbakanın artık şunu öğrenmesi lazım, Türkiye'de demokrasi var, muhalefet partisi ne söyleceğini iktidar partisinin iznine bağlı olmadan kararlaştırır, uygun ortamda söyler. Sen bildiğini söyleceksin, ben bildiğimi... Yanlışlarım varsa söyleyeceksin, millet de hükmünü verecek. Bundan doğal ne var. Ne kızıyorsun, senden izin alarak mı konuşacağım? Başbakan demokrasiyi içine sindirmelidir, demokrasiyi öğrenmelidir. Çok rahatsız oluyor büyük bir sıkıntı içinde.
''Elazığ'daki besicilik konusunda kendisinin ve Başbakan Erdoğan'ın farklı rakamlardan söz ettiğine dikkati çeken Baykal, ''Ne kızıyorsun canım, yanlışsa yanlış, çık söyle. Ben kooperatifçilik kapsamında 6 bin rakamını veriyorum ama daha önce 200 bin olduğunu söylüyorum. Sen de şu anda 119 bin diyorsun. Senin dediğin doğru olsa da yarı yarıya bir düşme var'' diye konuştu.
Deniz Baykal, konuşmasında açıklanan son işsizlik rakamlarına dikkati çekerek, ''Bütün oyunlara, rakam cambazlıklarına rağmen işsizliğin müthiş bir artış gösterdiğini, Türkiye'de rekor düzeyde bir işsizlik bulunduğunu'' söyledi.
Yüzde 11.3 olarak açıklanan işsizlik oranının gerçekte yüzde 20'ler düzeyinde bulunduğunu ileri süren Baykal, ''Sağda solda onu bunu azarlayarak bu konuları örtbas etmeniz mümkün değil. Bunlar Türkiye'nin acı gerçeği'' dedi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|