Dış piyasalar ve bu arada Türkiye piyasaları için, dünkü ilk sürpriz Çin'in faiz artırması oldu. Çin Merkez Bankası'nın gösterge faiz olan borç verme faiz oranını beklenmedik şekilde 0.27 puan artırarak yüzde 5.85'e çıkarması, Avrupa borsaları ve ABD hisse senedi vadeli işlemlerinde hızlı düşüşlere yol açtı. Bu eğilim Türkiye borsasına da gün sonunda yüzde 2.22'lik kayıp olarak yansıdı. Çin'den gelen haberden sonra Avrupa Merkez Bankası yöneticisinin yeni faiz artışları uyarısı yapması piyasaları daha bir gerdi. Piyasaları yatıştıracak söz ancak akşam saatlerinde ABDMerkezBankasıBaşkanıBernanke'nin "Faizartırımlarıbellibirnoktadadurabilir" açıklamasıyla geldi. İlk kez FED faizlerin durabileceğini başkan düzeyinde dillendirmeye başladı. Bununla birlikte ABD 10 yıllık faizleri yüzde 5.12'den yüzde 5.09'a indi, dolar ise değer kaybetti. Euro dolar paritesi 1.25'i gördü.
Turizminkatkısıazalacak Türkiye'de açıklanan turizm istatistikleri, bu sektörden cari açığa katkının azalmaya başlayacağına işaret ediyor. Yılın ilk çeyreğinde turizm gelirleri 2 milyar 2 milyon dolarla geçen yılki 1 milyar 995 milyon doların sadece yüzde 0.3 üzerinde. Habuki aynı dönemde turizm gelirleri 2005'te yüzde 16.4, 2004'te yüzde 42.6, 2003'te yüzde 34.0 artmıştı. Rezervasyonların bu yıl çeşitli nedenlerle düşük gitmesi, Türkiye'nin ancak geçen yılki 18 milyar dolarlık geliri yakalayabileceğini düşündürüyor. Bu da artmakta olan cari açığa turizmden gelen katkının azalması anlamına geliyor. Bugün açıklanacak mart ayı dış ticaret verilerinin yine yüksek çıkması bekleniyor. 4 milyar dolar civarında beklenen bir dış ticaret açığı 3 milyar dolar civarında cari açık doğurabilir. Bu da ilk çeyrekte 9 milyar dolar civarında bir açık demek.
Petrolfiyatlarıdüşmeyecek Cari açığı büyüten üç önemli nedenden biri petrol fiyatlarındaki artış. Bu konuda dün kısa vadede umut yaratacak bir gelişme olamayacağı yönünde yorumlar yapıldı. En önemli yorum UluslararasıEnerjiAjansıBaşekonomistiFatifBirol'dan geldi. Birol"Önümüzdeki1-2yıliçindeçokbüyüksürprizolmazsapetrolfiyatlarınınmevcutdüzeyindendüşmesinibeklemiyoruz" dedi. Bu ise cari açık için olumsuz bir gelişme. Çünkü Fatif Birol bu açıklamayı petrol fiyatının 70 doları geçtiği bir dönemde yapıyor. Eğer fiyatlar böyle seyredecekse Türkiye'nin ithal edeceği petrolün ortalama yıllık fiyatı 70 dolar civarına yükselebilir. 2004'te 35.6 dolar olan bu rakam 2005'te 50.5 dolara yükselirken ve 15 dolar artarken, Türkiye'nin petrol artı petrole bağlı toplam enerji ithalatı 15 milyar dolardan 21.5 milyar dolara yükseldi. Bu yıl ekstradan gelecek 20 dolarlık fiyat artışı dikkate alınırsa en azından enerji ithalatının 21.5 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkması beklenebilir. Bu durum, dış ticaret açığını ve cari açığı geçen yıla göre büyütecek en önemli kalem olma özelliğini koruyor.
İşinolumlutarafı Bu işin kısa vadede finansmanını kolaylaştıran bir gelişme ise doğrudan sermaye girişinin artması. Nitekim dün BakanAliBabacan doğrudan sermaye girişinin geçen yılki 9.7 milyar dolarlık düzeyini geçeceğini söyledi. Bu da cari açığın en azından yüzde 50'sinin doğrudan sermaye girişi ile finanse edilebileceğini akla getiriyor. Dünün tesellisi de bu oldu. Yazı biterken Merkez Bankası'nın faiz indirim kararı geldi. Bunun yorumu da başka bir yazıya kaldı. Görüldüğü gibi, yurtiçinden yurtdışına kadar gelişmeler karışık işaretler veriyor. Dikkatli olmaktan başka yapacak bir şey yok.