Erdoğan "sabır" istedi
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı, dün partisinin Meclis Grup toplantısında dinleyen milletvekilleri birbirlerine aynı soruyu yöneltiyordu: "Vuruşarak, seçime mi gidiyoruz?.." Soruya neden, Erdoğan'ın bugüne kadarki grup konuşmalarından farklı üsluptaki söylemiydi. Erdoğan'ı, dünkü konuşması çerçevesinde değerlendiren biri için, "seçime gidişin sinyalini verdi" yorumunda bulunması olası... Ancak, yakın çevresinin de belirttiği gibi, dünkü konuşmasını "seçime gidişin ilanı" olarak değerlendirmek zor. Bu nedenle Erdoğan'ın dünkü sözlerini iki noktadan yorumlamak gerekiyor.
Arınç'a yanıt İlk olarak, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın 23 Nisan'da Meclis'te yaptığı konuşmasına yanıt verdi. "Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, hukuk ve egemenliğe" bakışında Arınç ile farklı düşünmediğini gösterdi. Böylece, parti içinde ortaya çıkabilecek fay kırıklığını engelledi. Arınç'ın konuşması ile başlayan, "AK Parti'de liderlik mücadelesi mi başlıyor?" tartışmalarının önünü kesti. Ancak, Arınç'tan farklı olarak, "bu konularda hemen mesafe kaydetmelerinin olası olmadığını" da "değişimden" söz ettiği bölümde ortaya koydu: "Elbette bu süreç bitmiş değil, daha alacağımız çok yol, aşacağımız çok engel var. Zaman içinde kaçınılmaz olarak hatalar yaptığımız, yanlışlara düştüğümüz de olmuştur..." Bu sözleriyle, "AK Parti de teslim oldu, demokratikleşmeden ve reformlardan geri adımlar atmaya başladı" yorumlarına da yanıt verdi.
"Sabredin" çağrısı Başbakan, Cumhurbaşkanı Sezer'e, yargıya ve askere de göndermelerde bulundu. Bunu, "O geleceğin Türkiye'sinde..." diye başlayan paragraflarında sergiledi. "O geleceğin Milli Egemenlik haftalarında milletin sesinden başka ses çıkmayacağını, kimsenin kürsüye çıkıp millete ne yapması gerektiğini dayatamayacağını" vurguladı. Özetle Erdoğan, son günlerdeki eleştiriler karşısında "pozisyonunu" netleştirdi. Parti tabanına da "biz değişmedik, sabredin..." mesajını yolladı.
RİCE'A VERİLEN MESAJLAR
İran'a karşı operasyon tartışılırken, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice dün Ankara'daki temaslarına başladı. Rice'ın Ankara gündemindeki ağırlıklı konunun İran olduğu gezi öncesinde ABD'li yetkililer tarafından dile getirilmişti. Rice'ın, "İran'a karşı oluşturacağımız yaptırımlar koalisyonuna Türkiye de katılsın" çağrısında bulunacağı bildirilmişti. Ankara'nın dün İran konusunda Rice'a verdiği yanıtların, Washington'un beklentisini karşıladığı söylenemez. Şöyle ki... *Ankara, İran'ın barışçı amaçla nükleer enerji üretmesine karşı değil. Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey'in 28 Nisan'da açıklayacağı raporunu ve BM Güvenlik Konseyi'nden çıkacak kararı görmek istiyor. *Ankara, Tahran'a karşı "ekonomik izolasyon koalisyonu" içinde bulunmaya, "Türkiye'nin Orta Asya'ya yaptığı ticareti tamamen koparıp, felce uğratacağı" kaygısıyla girme niyetinde değil. *Bununla birlikte, uzun süredir Ankara'ya gelmek isteyen İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'a uyguladığı gibi, "Liderlik düzeyinde diplomatik izolasyon" tavrını sürdürmeye de sıcak. *Ankara'nın Rice'a verdiği bir diğer mesaj; Ortadoğu'nun, Birinci Dünya Savaşı öncesi şartlarına benzer bir noktaya doğru hızla sürüklenmekte olduğu... *Irak, PKK, KKTC'ye uygulanan izolasyonun kaldırılması ve Karadeniz konularında ise Ankara bugüne kadar bilinen görüşlerini dile getirdi. Rice'ın bunlara karşı nasıl tavır sergileyeceği ise bugünkü temaslarıyla ortaya çıkacak.
|