|
|
Yormayın eğlendirin
Çocuklar, bu 23 Nisan'da da bayramlarını kutlamaya hazırlanıyor. Kimi evinde, kimi okulda, kimi çırak olarak çalıştığı atölyede, bir kısmı sokakta, bazıları da ıslahevlerinde... Peki nasıl oluyor da bir gününü onlara özel bir bayram olarak kutlayan bu ülkede, çocukların koşulları giderek kötüleşiyor? Bilgi Üniversitesi'nin yarı zamanlı öğretim üyesi ve Bölgesel Çocuk Ağı Başkanı Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu, Türkiye'de tablonun hiç iç açıcı olmadığını söylüyor. Çocukların korunma, yaşama ve gelişim haklarıyla ilgili sıkıntılar yaşandığını anlatan Değirmencioğlu, "Çocuklar küçük yaşlarda ölüyor. Yaşasalar bile sevilmiyor, korunmuyor ve kollanmıyorlar" diyor. Değirmencioğlu, tüm bunlar kadar önemli diğer bir sorunun da katılım hakkı olduğunun altını çiziyor: "Okulda, evde, mahallede her yerde çocuklar unutuluyor. Onlara kulak verilmiyor, istekleri erteleniyor ve baskılanıyor. Çocuğun yaşayıp yaşamadığına, sağlığına ve okula gidip gitmediğine bakılıyor oysa onların en çok istediği şeylerden biri katılım. Çocuklara bu olanak tanınmazsa çocuklar mutsuz oluyorlar." Yoksulluğun çocukları sokakta çalışmaya yönelttiğini ve bu sorunun giderek büyüdüğünü vurgulayan Doç. Dr. Serdaroğlu, 23 Nisan kutlamalarında çocukların başbakan ya da bakan koltuğuna oturtulmasından da vazgeçilmesini istiyor. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki "Önce çocuğun yararını düşün" ilkesini sık sık hatırlatan Değirmencioğlu, "23 Nisanlar'ı göstermelik olarak kutlanan ve nahoş şeylerin göz ardı edildiği günler olarak görüyorum. Çocuklar 23 Nisan törenlerine hazırlanırken eziyet görür, hasta olur. Geçen yıl Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki törenden ambulansla çıkan çocuklar oldu. Bir çocuk bayramında çocuklar stattan ambulansla çıkıyorsa, bunda bir sorun var" diyor.
|