|
|
13 yıl sonra gelen ikiz mutluluk
Doktorların "Bebek sahibi olamazsınız" demesine rağmen, 16 yıllık evliliklerinin 13 yılını tedaviyle geçiren Melahat-Mustafa Güner çifti, 15 günlük tüp bebek tedavisinin ardından anne-babalığı tattı. Çocuk sahibi olmak isteyen Güner çiftinin, 13 yıl boyunca gitmedikleri doktor, görmedikleri tedavi yöntemi kalmadı. İkisi de iki defa ameliyat masasına yatmayı bile kabul etti. Tek istekleri özlemini duydukları bir bebek sahibi olabilmekti. Ancak uygulanan hiçbir tedavi işe yaramadı. Yaşları ilerlediği için bundan sonra anne-baba olamayacaklarını düşünüp, yıllardır verdikleri mücadeleden vazgeçtiler.
MUCİZE GERÇEK OLDU Bir yıl boyunca doktora gitmeyen çift, akrabalarının önerdiği Ferti-Jin Tüp Bebek Merkezi'ne gitmeye zorlukla ikna edildi. İkisi de kararlıydı, artık bu son denemeydi. Güner çifti, tedavi sonucunda anne-baba olacağını öğrendiğinde ise kulaklarına inanamadı. Çocuk sahibi olmak, mucizeden farksızdı onlar için. Torun sahibi olabilecek yaşta ilk defa anne-babalığı yaşayan çiftin şimdi 4.5 yaşında dünyalar güzeli ikiz kızları var. İlaç firmasında çalışan 53 yaşındaki Mustafa Güner, kızları Damla ve Çağla'yı gezdirdiğinde 'dede' muamelesi görse de; "Onları parka götürdüğümde, herkes dedeleri olduğumu sanıyor. Ama bu durumu hiç önemsemiyorum. Bu yaşta da iyi baba olunabilir. Kızlarım son kez denemeye karar verdiğimiz bir tedavi sürecinde tesadüf eseri dünyaya geldiler" diyor. 42 yaşındaki anne Melahat Güner ise, anne-babalığın her yaşta güzel olduğunu söylüyor ve "Sadece diğer ailelere göre daha fazla bedensel yorgunluk yaşıyoruz o kadar! Ama biz de olgun ve anlayışlı anne-babalarız" diyor.
'ŞANS YOK DEDİLER' Baba Güner, zor bir tedavi süreci geçirdiklerini belirterek, şunları anlatıyor: "Hem çok para harcadık, hem de manen çok yıprandık. Doktorlar şansımızın olmadığını, dünyanın neresine gidersek gidelim bu gerçeğin değişmeyeceğini söylüyorlardı. Eşim tedavi sırasında bedenen de çok acı çekti. Tam vazgeçmiştik ki, bir akrabamız son kez denememiz konusunda bizi ikna etti. Kararlıydık ve bu son olacaktı. 'Daha sonra pişman olmayalım' dedik. Damla ve Çağla, tesadüfler sonucu dünyaya geldi. İyi ki de yeniden denemeye karar verdik. Yoksa bu sevgiden mahrum kalacaktık."
|