|
|
Kelepçeyle 75 kilo verdim
Sunucu, oyuncu Gamze Gözalan (41), 150 kiloyu aştığında midesine kelepçe taktırdı. Gözalan zayıflama macerasını bir kitapta anlattı.
*Şişman kadın zayıf kadına göre çok daha fazla performans gösterir ilişkisinde. Elinde değildir, hep verir. Ne kadar acı...
*Sevgilimle internette tanıştık. Altı yıldır da beraberiz. Çıplaklık, cinsellik hiç sorun olmadı, bana öyle güzel bakıyordu ki...
*Mideye kelepçe taktırmak, toz pembe bir rüya değil. İki gün önce bir kadın öldü. Çok iyi düşünmek gerekiyor.
150 kiloydum, sevgilim 'Ameliyat olma' diyordu
TV dizisi Baskül Ailesi'nin 'Fidan'ı, Evlere Şenlik programının 'tombik' sunucusuydu o... Gamze Gözalan, iş yaşamından ilişkilerine şişman olmanın zorluklarını ve nasıl 75 kilo verdiğini 'Şişkooo' adlı kitabında anlatıyor.
Gamze Gözalan'ı mide ameliyatı olmaya karar verdiğim zaman tanıdım. Televizyonun sempatik sunucusu, tiyatro oyuncusu, dublaj sanatçısı Gözalan'ın 'kilo' problemi hakkında birkaç haber okumuştum ve kelepçe ameliyatının ardından bu kadar çok kolay kilo vermesi beni etkilemişti açıkçası... İlk kez telefonda konuştuğumuzda çoğu kilolu insan gibi ortak yönlerimizi keşfetmiştik. Yani çocukluğumuzdan beri şişko' olduğumuz, dönem dönem bayağı kilo verip yine bütün kiloları fazlasıyla geri almamız, şu ömrümüzde denemediğimiz yöntemin kalmaması vs. Ben de heveslendim bu ameliyata ve birkaç doktorun kapısını aşındırdım. Prof. Dr. Ziya Mocan "Tavsiye etmiyorum" dedi ve ekledi; "Tıpta düzgün çalışan bir organı (burada düzgün çalışan mide oluyor) bozmak gibi bir şey söz konusu olamaz." Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez de bu ameliyata onay vermiyordu; "Zayıflamak için pek çok yol var, diyet, egzersiz gibi... Lütfen bir ara gel bana." Artık diyet yapmak istemiyordum, o kadar sıkılmıştım ki... Hayatım diyet yapmakla, akupunktur iğneleri taktırmak, 10 kilo verip 30 kilo almakla geçmişti. Bu kez doktor gözetiminde ilaç kullanmaya başladım. İştahım kesildi ama çarpıntılar başladı. Olduğum yerde soğuk soğuk terler döküyordum ve tabii bu 'ilaç'la zayıflamadan da vazgeçtim. 20 kilo verdim, en az 40 kilo geri aldım. Evdeki tartının 'error' yazdığı günlerden birinde (şaka değil) Gamze Gözalan aradı beni.... Altı aydır görüşmemiştik, mide ameliyatı olup olmadığımı sordu önce. "Hiçbir doktor tavsiye etmedi" dedim ve o ikinci ameliyatını olduğunu, toplamda 75 kilo kaybettiğini, tüm bu serüvenini 'Şişkooo' adlı bir kitapta yazdığını anlattı. Artık yüz yüze gelme vaktiydi. Bir de bizim servisin cılız kızlarına bırakamazdım, bu röportajı. Hem şişkonun derdinden en iyi bir 'şişko' anlardı.
- Küçükken kendinizi 'normal' görüyorsunuz, arkadaşlarınız her ne kadar size 'şişko patates' dese de... Sonra bu gerçekle nasıl yüzleştiniz ve ne yaptınız? - Kilolu doğmamışım ama sonradan olmuşum ben... Annem yedirmiş. Babaannem de inanılmaz güzel yemek yapardı. Obezitenin ilk adımları atılmış böylelikle. Ben bir 'şişko' olduğumu bale kursunda keşfettim önce! Baleye gidiyordum, öbür kızlar çıkıyor sahneye ama ben bir grup yeni başlayan çocuğun önünde bahar perisi olarak çıkıyordum! Ergenlik dönemine geçiş de bayağı sancılı oluyor. Okulun en tatlı kızısın ama erkekler diğer kızları beğeniyor. Sen de seviliyorsun ama farklı bir biçimde!
- Kilo verdiğiniz dönemler mutlaka olmuştur, değil mi? - Hep kilo verdim, sonra da aldım... 40 kilo verdim mesela.
İLK EVLİLİĞİM TEPKİ EVLİLİĞİYDİ
- Nasıl kilo vermiştiniz? - Aşkla vermiştim! Duvardan duvara çarpılıyorsun. Yemeden içmeden kesiliyorsun. 27-28 yaşlarındaydım. Şöyle bir şey var; senin seçme hakkın olmuyor şişko olduğunda. Sen seçildiğin için de önüne çıkan, yalan yanlış, sana ait olmayan insanlarla flört etmeye başlıyorsun. Bu adamlar da genelde orta yaşlı erkekler oluyor. Ben bunu diğer şişkolarda çok gördüm. Ama aşktan yana çok şanslı olduğumu itiraf etmeliyim, ekstremim bu konuda. Benim beraber olduğum hiçbir adam kilolarımı görmedi. Kitapta da şunu söylüyorum: Şişman kadın zayıf kadından çok daha fazla performans gösterir ilişkisinde. Elinde değildir, hep verir verir. Bir kadının verdiğinin on katını vermeye çabalarsın hep.
- Hiç mi mutlu olmadınız? - Tabii ki oldum ama son yaşadığım ilişki gibi olmadı. Hep marjinal insanlarda aradım mutluluğu. Benim aradığım aslında Sinan'mış.
- Kim bu altı yıldır beraber olduğunuz Sinan? - Çok mutluyum onunla. Evlenmeyi de düşünüyoruz ama kendi evliliğimde evliliğe olan inancımı yitirdim aslında.
- Bir 'tepki' evliliği miydi? Yani beni seven adam bulmuşum, kaçırmam gibi... - Kesinlikle. O yaşlarda evlenmek, evlenmeye değer görülmüş olmak çok önemli oluyor. Nikahtan 10 gün önce bu evliliğin yürümeyeceğini anlamıştım da geri dönüş yoktu.
- Abiniz kanserden ölmüş. O da acılı bir dönem olarak geçiyor kitapta. Yeğeniniz için de 'kızım' diyorsunuz. Annesi nerede, siz mi büyüttünüz? - 10 yıl önce öldü, abim. 12 yıl sürdü mücadelemiz. 38 yaşında büyük bir miras bırakarak gitti. Onun kızı, benim kızım oldu. Annesi Çorlu'da yaşıyor. Kızım zaten konservatuvarda okuyordu, halen benimle. Hayatımı inanılmaz değiştirdi.
- Kendiniz çocuk sahibi olmayı hiç düşünmediniz mi? - Artık zor. Sinan'dan bir çocuğum olsun isterdim ama artık olmaz. Onun da ilk evliliğinden iki çocuğu var.
- Bir şey merak ediyorum, bu adam nasıl karşınıza çıktı? - İnternette tanıştık. Ağustosta yedinci senemize giriyoruz.
- O da bir şişko mu? - Hayır! Zayıf, uzun boylu bir adam. Ben gamzeli ve çekik gözlülere bayılırım. O da öyle... Makine mühendisi.
- Karşılaştığınız zaman çok şişko muydunuz? - Tabii, 100'lerin üstündeydim.
- Çıplaklık, cinsellik sorun olmuyor muydu? Yani bir erkeğin önünde soyunmak... - Hayır. Çünkü öyle güzel bakıyordu ki bana, yüreğimi görüyordu. Kelepçe ameliyatını olmak istediğimde "Görüntünü sorun ediyorsan, asla olmaz ama sağlığım söz konusu diyorsan, son ana kadar yanındayım" dedi.
- Bu konuşmayı yaparken kaç kiloydunuz? - 150'lerdeydim. Sinan'ı da her geçen gün daha fazla seviyorum.
|