|
|
|
|
|
|
İnönü Başbakanı 15 gün sürgün etti
- Saracoğlu Varlık Vergisi gibi çok tartışılan konuda önemli bir isim. Bazı şeyleri yazıp yazmamakta tereddüt ettiniz mi? - Aile gerçekten çok rahat ve serbest bir çalışma ortamı tanıdı. Hatta rahatsız oldukları konularda bile bana müdahale etmediler. Örneğin orada bir öğretmenini Aşkale'ye gönderen bir başbakandan söz ediyoruz. Onu ilk defa ben bulup çıkardım. Oğlunun bundan rahatsız olmaması düşünülemez. Yılmaz amca bana bundan rahatsız olduğunu hissettirdi. Ama ne çıkarmamı istedi ne de en ufak bir ricada bulundu.
- Sabetaycıların Yahudileri, Rumları Varlık Vergisiyle tasfiye ettiği de ileri sürüldü. - Aslında bu tartışma biraz doğruluk payı barındırıyor. Kitabın temel konusu bu olmadığı için çok da girmedim ama ulaştığım kaynaklar Varlık Vergisi'nde çok özgün sonuçlara götürdü beni. Bu gün ömrü ticari olarak 50-60 yılı geçmiş büyük sermaye gruplarına baktığınızda hepsinin Varlık Vergisi'nden sonra büyüdüğünü görebilirsiniz. Varlık Vergisi onları ihya etmek için yapılmadı ama sonuç onlara yaradı.
- Ailesinin yaklaşımı nasıl oldu? - Özellikle hayatta kalan tek çocuğu Yılmaz Saracoğlu çok yardımcı oldu, ailenin bütün fertlerine ulaşmamı sağladı. Kayınbiraderi Ali Oraloğlu var, Galatasaray Müzesi Müdürü halen o çok yardımcı oldu. Kamuoyunda tanınan Rüşdü Saracoğlu da torunu. Hatta ailenin şöyle ilginç bir yanı var; Osmanlı'nın ilk borç senedini Osmanlı'nın Maliye Nazırı ve Şükrü Saracoğlu'nun kayınpederinin babası olan Ahmet Zühtü Paşa imzalıyor. 30'lu yıllarda Maliye Bakanı olan Şükrü Saracoğlu Paris'te bu borç senetlerini takside bağlıyor. Son taksidi ise torunu Rüşdü Saracoğlu Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla ödüyor.
- Varlık Vergisi İttihatçı bir politika mıdır? Yoksa Sabetaycı etkiler var mı? - Bu söylediğinizin ikisinin de çok ciddi payı var. Ama 1930'ların bakış açısıyla bakmak lazım. O gün dünyada esen bir antisemit rüzgar var. Akbaba'ya baktığınızda sürekli Yahudileri aşağılayan, kötü gösteren karikatürler var. Ama 6 milyon Yahudi'nin yakıldığı o günlerden bahsediyoruz. Bu 6-7 Eylül olaylarının bir öncesidir. Bunun öncesi "Vatandaş Türkçe konuş" kampanyaları, millileşme çabaları, talebe birliklerinin oluşturulması 6-7 Eylül zeminin yaratılmasıdır.
- Almanlara yakın mıydı? - İnönü ve Saracoğlu'nun bir denge oyunu var. II. Dünya Savaşı döneminde Türk diplomasisi bir "başyapıt" tır. Türkiye'yi savaşa sokmamak için santim santim bir diplomasi harikası yaratılmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|