Alın size "pazar" yazısı...
Basında yeni bir moda var. "Pazar yazısı" modası. Yumuşak... Duygusal içerikli falan. Tatil, rehavet günü ya... Ondan.
E bugün Pazar. Bir "pazar" yazısı ister artık...
Bakın ne diyor Türk Bankası'nı satın alan Yunan Bankası'nın yöneticisi... "Biz 11 milyonuz. Siz 70 milyon... Müthiş pazarsınız..."
Neymişiz biz? Pazar...
Adam haklıdır bize "domates kabak" muamelesi yapmakta. Çünkü ülkeyi "manav" a çevirdiler, "manav"a... Seç beğen al.
Sizi bilmem. "Türk-Yunan-Pazar" denince, benim aklıma hep aynı şey gelir. O meşhur laf... "Kaş'ta pazar kurulmasa, Meis aç kalır..."
Kaş malum, Akdeniz'e bakan şirin ilçemiz... Meis ise, Yunan adası... Hemen karşısında Kaş'ın... Hap kadardır. 500 nüfuslu. Her cuma "pazar" kurulur Kaş'ta... Ve her cuma Meisliler gelir Kaş'a... Bir haftalık sebze meyvelerini alıp, geri dönerler adalarına... Biz de gevrek gevrek gülerek "gurur mastürbasyonu" yaparız arkalarından, o meşhur lafla.. "Kaş'ta pazar kurulmasa, Meis aç kalır..." Halbuki durum öyle midir? Değil. 15 günde bir Rodos'tan gemi gelir Meis'e... İçi sebze meyve dolu. Aç kaldıkları falan yok yani... Ama almaz Meisliler, Rodos gemisindeki kendi mallarını. Çünkü pahalıdır. Keriz değil adamlar... Kaş'tan alırlar. Çünkü ucuzdur.
Pazarı değil... Pazarın ucuzunu sever bu Yunanlılar...
Ve şimdi ne diyor Yunan bankacı? "Müthiş pazarsınız." Ve alkışlanıyor...
Çünkü bu ülkeyi "manav" haline getiren "tezgahtarlar" gurur duyuyorlar bu durumdan.
Doğrusu, ben pek gurur duyamıyorum. Döve döve denize döktük. EFT ile geri dönüyorlar. "Gurur" bunun neresinde?
Neyse, bugün Pazar... Yumuşak, duygusal olalım. Satın hepsini anasını satayım... Mallar bitince boşalan kasaları da Nevruz'da yakarız, sen sağ, ben selamet...
|