|
|
Turkey! One Point
Son zamanlarda karşıma çıkan en komik şey Telex'in "How Do You Dance?" albümü. Telex 1978'de hepsi cazcı olan Marc Moulin, Michel Moers, Dan Lacksman tarafından kurulan bir elektronik müzik grubu. Bir nevi Belçika'nın Kraftwerk'i diyelim. Sound ve müzik gayet ustaca. Ama dahası var. Bunlar komik Kraftwerk. 1980 yılında Eurovision'a katılmış elemanlar. Eurovision isimli şarkıları Ajda Pekkan'ın söylediği Petroil'in gerisinde yer alıyor sıralamada. Johnny Logan'ın birinci olduğu yıldan söz ediyoruz. Elemanlar kendileri ve Eurovision'la dalga geçe geçe katılmışlar yarışmaya. "Biz sonuncuyduk, son anda Portekiz 12 puan verdi. Keşke vermeselerdi. Sonuncu olmak 15. olmaktan daha iyi." Yani koca müzisyen olmuşsun hala 'Portekiz 12 puan' filan cümlesi kuruyorsun. Eurovision çok acayip bir şey, ne dalga geçen anlıyor, ne seven, ne düzenleyen, ne de katılan... Aynı yıl çıkan albümlerinin adı Neurovision. Bu albümden favori şarkım Belgium One Point oldu. Ya gülmeyin, gerçekten var böyle bir şarkı. Araştırdım sonradan Moskow Diskow, I Don't Like Music gibi hit şarkıları var. Şimdi yeni albümdeki bombaya geliyorum. Bir adet Jailhouse Rock yorumu var, Music is an Expensive Noise (Müzik Pahalı bir Gürültüdür) de listeme girdi. Ama favorim, J'aime La Vie. Hani şu zamanında Belçika'nın Eurovision'u kazandığı (1986) ve Türkiye'de de çok meşhur olan Sandra Kim'in söylediği şarkı. Sandra Türkiye'ye gelmişti ve tabii ki bir Türk gencine aşık olmuştu falan filan... Sadede gelirsek şu sıra dünyada elektronik müzikte yükselen bir isim olan Stereototal'in bugün yaptığı müziği Telex 1980'de yapıyormuş zaten. Yeni albümleri de aynı çizgide. Nadir bir eser, alın rafa koyun derim. Bir de 1980 yılında Eurovision'a katılan şarkıların 45'lik kapaklarını buldum. Valla hepsi çok komik ama hiçbiri Sibel Tüzün'ün kostümünden daha kitch değil. Ben Turkey 1 Point isimli bir beste yapmaya gidiyorum. Murat Ertel söylemeyi kabul ederse seneye TRT'ye kakalar beraber gideriz. Çok merak ediyorum sahne arkası hikayelerini... (Not: Hayır TRT isterse ismi Turkey 12 Point olarak değiştirmem...)
AKTÜEL NOSTALJİ TURU Teşvikiye'de Zara açıldı. Tam cadde üzerinde, Teşvikiye Karakolu'nun az ilerisi... Basın bülteni falan yazmıyorum. Sadece bu Zara'nın benim hayatımda önemli bir yeri var. Bu Zara Aktüel'in yerine açıldı. 2001'de şu an Zara'nın olduğu alanda biz Aktüel'i çıkarıyorduk. Metin Abi'nin (Soysal) oturduğu yerde şu an vitrin var. Serhan Yedig ve Ferruh Yazıcı'nın olduğu köşede askılı elbiseler duruyor. Uğur Vardan ve Kürşad Oğuz'un yerinde kadın bluzları var. Aycan Saroğlu, İrem Almaç ve Mine Akverdi masasının yerinde ne olduğunu şeklinden anlamadım. Gömlek gibi bir şeyler ama değil... Çağdaş Ertuna, Zeynep Subaşı ve benim oturduğumuz yerde ayakkabılar duruyor. Hemen arkamızda Nur Çintay'ın yerinde ceketler var. Murat Tunalı ve Sinan Hıncal'ın snood rekorunu kırdıkları yerde pantolonlar var. Serhat Gürpınar'ın yerine pamukluları koymuşlar. Az ileride Ömer Bahar, İlknur Özdemir ve Çetin Akdeniz'in yeri kasa olmuş. Mehmet Tel'in yerinde de dolaplar duruyor. Şirzat Bilallar ve Ferda Balancar olduğu bölge halen boş. Rahmetli Ercan Arıklı'nın ayaklarını masaya uzatıp "Yavrucum başka!' dediği yere (kapının hemen solu) ceketleri paltoları filan asmışlar yanlış hatırlamıyorsam. Bizim toplantı yerimiz de giriş kapısının ilerisindeki boşluk olarak hizmet veriyor. Eski günleri hatırladım. Bir simit ve bir çay için kardeşin kardeşi vurduğu kriz döneminde bölgenin en hesaplı yeri olarak bellediğimiz, tam karşıdaki pasajın en sonundaki büfeye gittim çay söyledim. Aktüel nostalji turumu Vali Konağı'nda, Bodrum Büfe'de yediğim sosisliyle tamamladım. Arkadaşlara da tavsiye ederim.
|