|
|
Pınçığımı öldürmeyin!
Fotoğrafaki şaşkın şeyin adı Pınçık. O benim küçük kızım. Akşam olup da evime geldiğimde kapıyı açınca onun tatlı "miyav"ları ile karşılanıyorum. Bir süre evde birlikte dolanıyoruz. Sonra o, beni banyoya itip çeşmeyi açmamı sağlıyor. Çeşmeyi açınca da küçük bir "miv" (miyav değil) sesiyle teşekkür edip, lavabonun tepesinde akan musluktan su içiyor. Ben onun su içerken yüzünün aldığı şekli sevdiğim için musluğun arkasına koyduğum küçük aynadan o küçük suratı ve kocaman dili izliyorum. BİR
SANİYE DURMAZ Pınçık benim her şeyim. Sahip olduğum her şeyden daha değerli. Çok hareketli hatta zaman zaman manyak bir kedi. Bir saniye durmaz. Evde sürekli bir "uçan kedi" fotoğrafı yaratır. Safra kesesi ameliyatından sonra eve döndüğümde uçarak ameliyat yerime konacak diye çok korkmuştum. Ama benim akıllı kızım bir hafta boyunca iri bir yaka iğnesi gibi sol omuzumun üzerinde uyudu. Yaralarıma yaklaşmadı bile...
BİRİLERİ ÖLDÜRÜYOR Biliyorum Pınçık'ın duyguları var. Kendine has bir kişiliği, sevdiği yemekler, sevdiği insanlar var. Belki de ben onun evinde misafirim. Hayvanlardan çok hoşlanmayan annem bile onun hayatımdaki yerine saygı duyuyor. Ben evde yokken uslu uslu oturan kedim, ayak seslerimden beni tanıyıp eve gireceğimi anlayıp çıldırırmış. Annem anlatıyor bunu. Ama birileri Pınçık'ın ailesinin üyelerini, köpekleri öldürüp işkence ediyor. Eğer Pınçık ile bir gün sokakta tanışmasaydık, benim kızım da belki bir hayvan tarafından öldürülecekti. Ama insan kılığında bir hayvan tarafından. "Kaatilin Kim" yürüyüşüne katılanları yürekten destekliyorum. Biz kaatilleri biliyoruz...
|