|
|
Paris'te Rizeli bir direnişçi
Fransa, Paris üniversitelerindeki öğrenci olaylarını tartışıyor. Yeni bir "68 hareketi mi doğuyor" diyerek Türkiye medyasının büyük kesimi de bu olaylarla yakından ilgilendi. Geçtiğimiz hafta bir panel nedeniyle Paris'e gidince, biz de kendimizi olayların içinde bulduk. İlk durağımız Paris 7 Üniversitesi'ydi. Üniversitenin giriş kapısına vardığımızda demir kapıların ardında masa, sandalye ve dolaplardan oluşan "uyduruk" bir barikatla karşılaştık. Belki de yeni Paris gençliğinin 68'le tek ortak yanı buydu. Barikatın arkasında ise bizi sürpriz bir öğrenci bekliyordu; Rizeli Mustafa Suphi Yılmaz. İkinci sınıf öğrencisi Yılmaz'ın asıl amacı Fransız arkadaşlarına destek olmak. O gün direnişin nöbetçisi olan Mustafa Suphi Yılmaz'a ilk sorum 'Direniş'in nedeni oldu. İşte cevabı: "Hükümetin çalışma hayatıyla ilgili çıkardığı kanun sosyal anlamda hiç de iyi bir kanun değil. Fransızlar belli haklarını korumaya çalışıyor. Fakat bu haklar gittikçe devlet tarafından ellerinden alınıyor. Bunun için mücadele ediyoruz." Fransa'daki bu eylem tartışılırken büyük oranda da eski kuşaklar yeni gençliğin "bencil" ve "statükocu" olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, bu tespitlere katılmadığını şu sözlerle dile getiriyor: "Biz statükocu değiliz. En azından bir şeyler yapmak istiyoruz. Ayrıca, sadece son iş yasasına karşı değiliz. Mesela eğitime ve araştırmaya ayrılan bütçe gittikçe azalıyor. Gençlere yönelik birçok engelleyici kanun çıkmaya başladı. Bunlar da gündemimizde." Türkiye Komünist Partisi'nin kurucularından Mustafa Suphi'nin adını sürdüren genç Mustafa Suphi Yılmaz direnişle ilgili sözlerini şöyle noktaladı: "Hükümetin yasayı geri çekmesi için direniyoruz. Başarana kadar da devam edeceğiz."
|