| |
|
|
AK Parti'nin politikası "kestirilemez" mi?
TÜRKİYE-ABD.
TÜRK-AMERİKAN İşadamları Derneği'nin (TABA) konuğu olarak ABD Büyükelçisi Ross Wilson'u hem dinlemek, hem de onunla sohbet etmek fırsatı bulduk dün. Wilson, TABA Başkanı Adnan Nas'ın sorusu üzerine Türk-Amerikan İttifakı'nın bundan sonrasının yeniden yapılandırılması ve daha güncel ve sağlam yeni bir zemine oturtulması için düşünce düzeyinde çalışmalar yapılması gereğinden söz etti. Wilson'un konuşmasından ve sohbette söylediği sözlerden öteye, belirli süredir çeşitli etkili ve yetkili çevrelerden edindiğim, bu arada bazı basın yorumlarına da yansıyan bir gözlemim var. Belki bu izlenimi oluşturan bulgular 1 Mart Tezkeresi'nin reddinden beri oluştu. Belki Hamas lideri Meşal'ın Ankara ziyareti bu izlenimin daha güçlü biçimde şekillenmesine yol açtı. Ancak Washington'daki yönetim, AK Parti iktidarının dış politikasını "Kestirilemez" nitelikte buluyor. Bunun iç politikadaki kestirilemezliklerle de (Mesela Merkez Bankası ataması kargaşası) kanıtlandığı ileri sürülüyor. Tabii ki ABD'de hissedilen bu tutum tartışılabilir. Daha da ötesi "Kestirilemezlik" gibi bir zaafın, sadece ABD'deki Bush yönetiminin imtiyazında mı olduğu da sorgulanabilir. Ama neticede ABD gücünün rüzgarını arkasına almış ve herkesin kendisine tartışmasız uymasını isteyen bir konumda. Ayrıca Bush yönetimi içeride de, dünyada da çok fazla tartışılır bir konumda. Ama yine de, onunla arayı açmak veya Washington tarafından siyaseten "Güvenilmez" damgası yemek, tabii ki pek özenilecek bir konum değil bugünün dünyasında. Bu gözlemimi TABA toplantısı dolayısıyla siz sayın okurlarıma yansıtmayı gerekli gördüm.
|