|
|
Alaçatı'daYaşamak
Hani geçen hafta sonu iki gün İzmir'e kaçmıştım ya. Hazır ayaktayken, bir de Alaçatı'ya el verip sonra İstanbul'a döneyim dedim. Ne demişler; aç turist turlamaz. Önce Hanedan'da köy kahvaltısı. Ekmeği banınca sarısı tupturuncu akan sahanda yumurta, buram buram kokan dağ kekiği ve zeytinyağıyla süslenmiş köy zeytinleri, köy peyniri, mis gibi bal kaymak ve fırından yeni çıkmış kocaman kabarmış lavaş. Yalanım varsa rafadan yumurtam katı çıksın, bütün kış bu kahvaltının hayaliyle yaşadım. Bilmeyenlere Hanedan'ı tariflersek; Çeşme'ye giderken Zeytinli sapağından sapınca solda. Aman not edin! Kahvaltıdan sonra sıra Alaçatı Köşe Kahve'de sakızlı kurabiye ve kahve keyfinde. Bu arada Alaçatı Koruma Derneği nefis bir kitap çıkarmış; 'Alaçatı'da Yaşamak'. Alaçatı'daki, Alaçatı ruhuyla tasarlanmış, dekore edilmiş tüm mekanları, Alaçatı insanlarını, sokaklarını bir kitapta toplamış. Bak bak doyma. Aaa bizim Alaçat Cafe'deki kızlar da sezonu açmışlar. Ayy harika olmuş! Yerde kocaman minderler, yine çardak altı tahta masalar, yayılmalık koltuklar. Yemekler zaten anne mutfağından leziz. Yaz akşamları mindere yayılan kolay kolay kalkmayacak gibi geliyor. Yaşasın Alaçatı!
|