Hazır çorba sever misiniz?
Benim hazır yemek, özellikle de hazır çorba üreticisi Knorr'la maceram birkaç yıl önce başlamıştı. Vaktimin bol olduğu bir gün süper marketteki ürünleri dikkatlice inceledim. Derken karşıma 'mahluta' çorbası çıktı. 'Saray çorbaları' serisindendi. Paketin üstünde 'kırmızı mercimekli, kimyonlu' ibaresi göze çarpıyordu. Aldım. Denedik. Gayet hoştu. Yazdım. Ve sürüyle mesaj geldi: Meğer okurlarımız arasında mahluta çorbasını bilen ve seven ne çok insan varmış! Şaşırdım. Ancak okurların hemen hepsi bir nokta üzerinde duruyordu: 'Bırakın o hazır çorbaları, ben size bunun aslının nasıl yapıldığını anlatayım.' Sadece hazır çorbalara değil, diğer ürünlerde de halkın 'sanayi yemeği'ne karşı kuşkucu bir tavrı vardı. Kuşkular iki alanda toplanıyordu: 1) Bu yemekler kansere yol açan çeşitli maddeleri barındırır. (Öyle ya, yoksa aylarca rafta bozulmadan nasıl bekler?) 2) Lezzetli değillerdir. Ayrıca vitaminleri yetersizdir.
FELSEFESİNİ ÖĞRENDİK Böyle bir deneyimden ve bu tip sorulardan sonra dev dünya şirketi Unilever'in bünyesinde yer alan Knorr'un davetini kabul ettim. Knorr'un merkezi Almanya'nın Heilbronn kentinde. 1873'te Carl Heinrich Knorr tarafından kurulan firma Ekim 2000'de Unilever'e katıldı. Heilbronn'da neler mi yaptık? Kısaca şöyle: Firmanın çalışma biçimi, ürünleri, temel felsefesi hakkında bilgi aldık. Diğer gazeteci arkadaşlarla birlikte gruplara ayrılıp dünyanın dört bir yanından (Türkiye, Meksika, Mısır, İsviçre vs.) gelmiş aşçılar eşliğinde yemekler pişirdik. (Ayrıntılara başka yazılarda değineceğim.)
HAZIRA ALIŞMAK GEREK Bazı arkadaşlara geziden söz ettiğimde, yüzlerini buruşturanlar oldu. Niye? Yukarıda sözünü ettiğim olumsuz kanaat onlarda da vardı. O halde bazı noktaları açığa kavuşturmak gerekiyor: * Nüfusun bu kadar arttığı bir dünyada hazır yemek zorunlu hale gelmiştir. Arka bahçeden kopardığı domatesi yemeyi kim istemez? Ancak mümkün değil. Dolayısıyla hazır yemeklere alışmak gerekiyor.
KURUTULMUŞ SEBZE GİBİ * Hazır yemek, trilyon dolarlık devasa bir sektör. Eğer bu alanda kullanılan kimi maddeler kansere yol açsaydı... Kanser oranlarında anormal bir artış göze çarpardı. Böyle bir veri var mı? Yok! * ABD Sağlık Bakanlığı bünyesindeki American Food and Drug Administration (FDA) gibi ciddi organizasyonlar söz konusu ürünlerde kullanılan maddeleri kılı kırk yararak inceliyor. Öyle olur olmaz her şeye izin verilmiyor. * Eğer sağlık açısından tehlikeli olsaydı, açılan davalar sonucunda sektörün sonu gelirdi. * Gelelim işin püf noktasına: Nasıl oluyor da, mesela hazır çorba aylarca bekleyebiliyor? Aslında neden basit: Suyu alınmış yiyecekte, bozulmaya yol açan bakteriler üremiyor. Aynı Emine Nine'nin domatesi ya da patlıcanı yazın kurutup kışın yemesi gibi... * Ya vitaminler? Evet birçok vitamin bu kurutma sürecinde yok oluyor ama siz evde uzun süre kaynayan çorbada vitamin kaldığını mı sanıyorsunuz? Vitamin almak için yaş meyveleri, sebzeleri tercih etmek gerekiyor.
LEZZETİNİN SIRRI NE? * Peki nasıl oluyor da hazır çorbalar bu kadar lezzetli oluyor? İşte orada devreye 'mono sodyum glutamat' denilen madde giriyor. Bu maddenin özelliği aromayı artırması. Daha doğrusu aromanın daha keskin bir biçimde algılanmasına yol açması. Nasıl tuz yemeğe hoş bir lezzet verirse, 'mono sodyum glutamat' katılmış çorba ya da diğer yemekler de insana 'nefis' gelir. Kısaca 'MSG' denen bu madde hakkında bilgi almak için FDA'nın resmi internet sitesine girdim. Sonuç şu: Nasıl makul miktarda alınan tuzun (ya da şekerin) bir zararı yoksa ama yüksek miktarlardaki tuz (ya da şeker) rahatsızlıklara yol açıyorsa... Uygun miktarda MSG katılmış yemeğin de zararı yok. (Ancak aşçıyı, olduğundan daha hünerli gösterdiği de bir gerçek!) Zaten MSG; süt, et, domates, parmesan peyniri, mantar gibi doğal ürünlerde de bulunuyor. Özetle, her şeyde olduğu gibi burada da 'azı karar, çoğu zarar'. * "Peki sen bu konuda ne yapıyorsun?" derseniz. İstanbul'a döndüğümde marketten Knorr'un işkembe çorbasından almıştım. Geçen perşembe gecesi acıktık. Aslında dört kişilik olan çorbayı, iki kişi içtik. Fener'in galibiyetinden sonra daha bir lezzetli geldi!
|