Fenerli gibi koşmak
Fenerbahçe'nin liderliği tekrar yakalayacak olması veya maçın seyircisiz statta oynanması veya hakemlerin maça 10 dakika geç başlaması değildi, gözümüzün aradığı... Anelka'nın sakatlığı, Alex'in de cezası nedeniyle yer alamayacağı bu karşılaşmada Fenerbahçe'nin sahaya ilk defa "on bir kişi" çıktığında neler yapabileceğiydi. Alex'in hükümdarlığını ilan ettiği bölgede, forvetin arkasında Appiah vardı. Ganalı pire gibi oynuyor, sahayı enlemesine dolaşıyor, sürekli topu arıyordu. Nobre'nin ilk topları almak istemesiyle birlikte, düşük tempoya rağmen Fenerbahçe rakip sahaya yerleşmekte zorluk çekmedi. Sessiz statta, ceza alanı çevresinde Fenerbahçeli ayakların topa hükmettiği anlarda Diyarbakır defansının "Faul yok" ihtarları art arda geliyor. Alex belki sahada yoktu, ama namı yürüyordu. Turkcell Ligi'ndeki tüm takımların "Alex sendromu" yaşadığı, bu yüzden ceza alanı yakınlarının top süren oyuncular için "serbest bölge" haline gelmesi de, işin "efsane" bölümü... İki takım da tek forvet dizilişi ile oynuyordu. Birbirini tartma dakikaları geçmeden, ilk atakta, ilk golü buluverdi Fenerbahçe. Ardından ikincisi Appiah ile geldi. Maç Fenerbahçe için bitmişti. Tempoyu iyice düşürüp, oyun alanını büyüttüler. Diyarbakır'ın etkili olduğu bu anlarda Mehmet Yozgatlı'nın şovu başladı. Bulduğu boş alanı süratli driplingler ile kat eden genç futbolcu dört golün dördüne de imzasını attı. F.Bahçe 11 kişi oynuyor. Herkes Fenerbahçeli gibi koşuyordu. Problemler kişisel hatalardan doğarken, atağa beş kişi ile birlikte depar halinde çıkan ilk Fenerbahçe görüntüleri gözümüze yakalanıyordu. Malatya maçıyla çıkışa geçtiğini bildirge yapan Kemal Aslan'ın, dün yine ara paslar ve alan kapatma özellikleri ile artık "alternatif" olmaktan çıktığını göstermesi de önemliydi. Seyircisiz maçların oyuncuların konsantrasyonlarını yok ettiğini düşünerek bu takımın kalitesi ve performansı daha objektif yorumlanabilir. Ama bir gerçek var ki, Fenerbahçe kadrosu Alex ve Anelka'nın gölgesinde yaşamadığını ispatladı. Goller duran toptan gelmedi, üst düzeyde yardımlaşma yaşandı. Demek ki kimse kimseye mahkum değil. O zaman kır gönlünün zincirlerini...
|