Dört başlı vergi denetimi
Bir süre önce Vergi Denetmenleri Derneği'nin gazetelerde Başbakan'a açık mektubu yer almıştı. Vergi denetimlerinin yüzde 90'ını yapan bir grup olarak bu gazete ilanını önemli buldum. Derneğin internet sitesinde de yer alan geniş açıklamalarını okudum. Denetmenlerle konuştum. Son bir çığlık diye tanımlanabilecek bu açıklamalarından ortaya çarpıcı bir tablo çıkıyor: * Vergi denetimleri halen Maliye Bakanlığı içinde yer alan dört ayrı birim tarafından yapılıyor. Hesap uzmanlarının sayısı 292, Maliye müfettişlerinin 111, gelirler kontrolörlerinin 344 ve vergi denetmenlerinin 2.755. Toplamı 3.502. Ayrı ayrı çalışan bu dört denetim biriminin birleştirilmesini, IMF de istiyordu, Başbakan da. Hatta Başbakan bu yönde bir talimat vermişti. Bunun aracı da, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın kurulması olacaktı. * Kanun çıkarıldı, Gelir İdaresi Başkanlığı kurulmasına kuruldu, bunun taşra örgütleri olan Vergi Dairesi Başkanlıkları da çalışmaya başladı. Ama dört başlı vergi denetimi yapısı aynen devam ediyor. Üstelik birimlerden gelirler kontrolörleri ile vergi denetmenleri Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlanırken hesap uzmanları ve maliye müfettişleri bakanlığın merkezinde kaldı. Yani bölünmüş yapı kendi içinde iki ana yapıya ayrıldı. * 1998 yılına kadar defterdarlıklarda defterdara bağlı olarak örgütlenen vergi denetmenleri daha sonra kurulan bölge müdürlükleri içinde daha etkili görev yapmaya başladılar. Yedi yıllık uygulamadan sonra Gelir İdaresi Başkanlığı Tasarısı Meclis'ten geçerken, Vergi Dairesi Başkanlıkları bögle düzeyi yerine il düzeyinde kuruldu. Denetimin il düzeyine indirilmesi vergi denetmenlerinin verimli ve etkin çalışmasını önledi. * Yeni yapıda defterdarlıklar vergi dairesi başkanlığına dönüştürüldü. Vergi denetmeleri de defterdara bağlı çalışırken ve yeni sistemde bunun adresi Vergi Dairesi Başkanı olması gerekirken, Vergi Dairesi Başkanı'na bağlı müdüre bağlanmış. Bununla da vergi denetim elemanlarının fonksiyonu ve bağımsızlığı azaltılmış. Denetim elemanları memur haline getirildi, bağımsızlıkları zedelendi. Memur da emirle iş yapar, bağımsız bir iş yapmaz. Bu da denetimin işleyişine aykırı.
Yetki de giderse Kariyerlerinde düzeltme bekleyen vergi denetmenleri bunun tam tersi ile karşılaşınca umutlarını kaybetmişler. 2004 yılında işe yeni başlayan 400 vergi denetmeninden 160'ı bir yılı bile doldurmadan işlerinden ayrılmış. Denetim elemanları bırakın özlük haklarında düzeltme yapılmasını, statülerini daha fazla kaybetmekten dahi korkuyorlar. Bir denetmen şöyle diyor: "Biz denetim yetkimizi Vergi Usul Kanunu 135. maddeden alırız. Şimdi bunu değiştirerek vergi denetmenlerinin inceleme yetkisinin sulandırılacağından korkuyoruz. İnceleme yetkisi de sınırlandırılırsa Türkiye'nin en büyük denetim birimi tasfiye edilir. Denetim elemanı sayısı artırılması gerekirken azalır."
Sorunun kaynağı Denetmenlerdeki bu korku inşallah korku olarak kalır. Gerçekleşme aşamasına gelmez. Çünkü kayıtdışılık en önemli ekonomik sorunlardan biri. Belki de en önemlisi. Bunun boyutlarını sınırlayacak, azaltacak gelişmelerin başında da kayıt altına alma ve bunun için vergi denetiminin etkinliği geliyor. Denetim ise elemansız yapılamaz. Bu kesimin durumu da ortada. Çok başlı, kendi içinde bölünmüş bir yapıyla kayıtdışılıkta yol almak, vergide adaleti ve etkinliği sağlamak güç. İşe önce sorunun kaynağından başlamakta büyük yarar var.
Sonuç "Çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar" Goethe
|