| |
Raftaki gündem
Gündem öyle hızlı değişiyor ki, insanın başı dönüyor... Daha geçenlerde "yurtdışından doktor getirmek" diye bir "gündem" vardı... Sahi ne oldu? O gündem de, ötekiler gibi "bir haftalıktı." Haftasını doldurdu, rafa kaldırıldı. İlerde bir gün "gündem değiştirmek" gerekirse, "raftaki eski gündem" indirilip, ısıtılıp, yeniden "piyasaya sürülecek."
Seneler önceydi. Başbakan Özal, Amerika'ya gitmiş, Houston'da kalp ameliyatı olup, dönmüştü. Bir gün Sağlık Bakanı Dr. Mustafa Kalemli'yi çağırdı: - Yurtdışından Türkiye'ye doktor gelsin... Burada bizim doktorlarla birlikte çalışsınlar. - Yasal engel var sayın Başbakanım. - Öyleyse değiştirelim yasayı.
Özal'ın arkasında, şimdi tıpkı Tayyip beyin olduğu gibi "Meclis çoğunluğu" vardı. Dr. Mustafa Kalemli dedi ki: - Efendim, sağlıkla ilgili bir genel düzenleme yapalım... O paketin içine emrettiğiniz hususu da koyalım. - İyi olur... Ama gecikme.
"Paket" hazırlandı. Ve Meclis'ten geçti, kanunlaştı. Kanun numarası: 3359 Kabul tarihi: 7.5.1987 Kanunun 7. maddesi "Özal'ın bizzat istediği" maddeydi.
3359 sayılı kanun, madde 7: "Özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren veya ülke düzeyinde mesleki gelişmeyi sağlayacak Türk uyruklu ve yabancı uyruklu elemanlar da kadro karşılığı aranmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilir."
3359 sayılı "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu" Anayasa Mahkemesi'ne gitti. Yüksek mahkemenin kararı: - Yasanın bazı maddeleri Anayasa'ya aykırıdır... İptaline...... İptal edilen maddelerden biri de "yurtdışından doktor getirilmesine imkan sağlayan" 7. maddeydi. (Anayasa Mahkemesi'nin 19.4.1988 tarih ve E.1987/16.K.1998/8 sayılı kararı.)
"Bir başka ayrıntı daha" sunalım. Özal, Houston'dan döndükten sonra, Sağlık Bakanı Dr. Kalemli'ye "bir şey daha" söylemişti: - Amerika'da iki doktor tanıdım... Onları hemen yanına al, Bakanlığa müşavir yap. - Yasa çıkmadan yapamam. - İyi de Türkiye'de doktorluk yapmayacaklar, sana müşavirlik yapacaklar... Yasa geriden gelir. - Efendim, yasa çıkmadan olmaz... Ancak bir formül var. - Nedir? - Siz Başbakan'sınız... Başbakanlık müşaviri olarak onları yanınıza alabilirsiniz. Özal "suratını astı." Ve "konu kapandı."
Turgut Özal'ın hatası "sağlık sektörü ile görüşmeden" hareket etmesiydi. Türk Tabipleri Birliği'ni yok saymasıydı. "Altyapı çalışması yapmadan", sayısal çoğunluğuna güvenerek yola çıkmasıydı.
Tayyip bey, 19 yıl sonra "Özalvari bir çıkışla" Türkiye'ye yabancı doktor getirme konusunu gündeme taşıdı. Tıpkı Özal gibi "altyapı çalışması yapmadan, Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerine bakmadan ve Türk Tabipleri Birliği'ni yok sayarak."
"Raftaki gündem" yeniden kamuoyunun önüne sürülürken "geçmişten ders alınmalı." Ve bilinmeli ki: "Sektörle" konuşmadan, Tabipler Birliği ile uzlaşmadan "asla..." Ve son not: Sadece "bu konuda" değil Merkez Bankası olayı dahil pek çok konuda "ben yaptım oldu" diye yola çıkmanın yanlış olduğu unutulmamalı.
|