kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Torpil için evime bile giriyorlar
Torpil için evime bile giriyorlar
Fenerbahçe şampiyon olur
Birayı denedim ama beğenmedim
Oğlum özürlü diye hiçbir zaman isyan etmedim
Hülya Avşar beni çağırmayı unuttu

İçki de içtim bira tadını bilirim

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin Pazar SABAH'a konuştu. Bakan'ın sözleri çok tartışılacak.

Oy istemek için geneleve gittim
Bakan, "Kemal Unakıtan hakkındaki iddialar sizinle ilgili olsaydı tavrınız ne olurdu?" sorusuna şöyle cevap veriyor; "Kamu vicdanını rahatsız edecek bir yanlışlığım olsa böyle bir görevde kalmam zaten." İçki konusunda ise esnek; "Tadını bilirim. Bira da içtim..." Şahin, oy istemek için her yere gitmiş; "Geneleve bile gittim ama fiziki nedenlerle değil, oy istemek için..."



Torpil için evime bile giriyorlar

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, spordan özürlü oğluna, içki konusundan Maliye Bakanı Unakıtan'la ilgili hükümete yönelik eleştirilere kadar pek çok konuda soruları yanıtladı. Bakan Şahin, "Yanlış anlaşılır diye oğluma Bakanlığın önünden bile geçmemesini tembih ediyorum" diyor Bakan Şahin, "Maliye Bakanı hakkındaki iddialar sizin için olsaydı ne yapardınız?" sorusuna "Kamu vicdanını rahatsız edecek yanlışım olsa görevde kalmam" yanıtını verdi.

- Hayatınızda en son ne zaman "lanet olsun" dediniz?
Çok sık sinirlendiğim oluyor. En çok ne zaman dersen, çok eskiden tanıdığım insanlar gelip diyorlar ki "Oğlum, kızım, gelinim işsiz." Ben de diyorum ki "İş istiyorsanız bunun yolu belli. Sınava gireceksiniz." Ama ısrar ediyorlar. Torpil talebiyle çokça karşılaştığım için bunlar kafamın tasının atmasına neden oluyor! Torpil insanlarımızın o kadar içine işlemiş ki, onsuz yapamıyorlar. Eve kadar geliyorlar bir de.

- Ciddi misiniz?
Evet. Evde hanıma söylüyorlar. Akşam veya sabah hanım anlatıyor, "bana şu geldi de yakınından bahsetti de" Çok sinirleniyorum. Evdekiler de zılkıtı yiyor benden. Bana göre torpili toplumda pekiştiren gene siyasiler olmuştur. Muhalefet siyasilerin yakınlarını, çocuklarını yakından takip eder. Mesela şu anda bir gensorular süreci yaşıyoruz. Bunların muhatabı da Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan. Unakıtan ticaretle uğraşan oğlu ve kızıyla ilgili eleştirilerle muhatap oluyor. Benim oğlum da avukat. Bir buçuk sene oldu avukatlığa başlayalı. Onun kamuda görev alması da mümkündü. Ben "Bu tür işlerden uzak duracaksın. Serbest avukatlığını yap. Hatta bizim bakanlığın önünden de pek geçme. Millet yanlış yorumlar yapar. Başka kamu kuruluşlarına da gitme" dedim. Ben bu konularda hassasım.

- Unakıtan sizin vicdanınızda aklandı mı?
Ben bu eleştirilerin çok abartıldığı kanaatindeyim. Çünkü çocukları kendisi maliye bakanı olduktan sonra ticarete atılmış değiller. Çocuklarının menafaat elde ettiği kanaatinde değilim.

- Girişimde bulunmuş olabilirler mi?
Ben olsam kızıma tembih ederdim: "Farklı anlaşılabilecek tür yerlere gitme, devlet dairesine gitme, farklı yorumlara yol açabilecek yerlere gitme" diye tembih ederdim. Bu bir anlayış meselesi ve farkıdır. Unakıtan'ın oğlu 5-6 yıldır tavukçuluk ve yumurtacılık yapıyormuş. Öğrendiğime göre kızı telekomikinasyonda kullanılan bir cihazı pazarlıyormuş. Tanıtımıyla ilgili, o alanda müşteri olabilecek yerlere gittiği gibi Telsim'e de gitmiş. Bakan olmasaydı da giderdi, bakan olduktan sonra da gitmiş.

- Ama burada başka bir şey var. Bakan önce "Kızım Telsim'e gitmedi" dedi sonra gittiği ortaya çıkınca Bakan da kabul etmek zorunda kaldı.
Önce gitmedi dedi, sonra gittiği mi ortaya çıktı? O kadar iyi takip edememişim. O tabii yanlış yorumlara yol açabilecek bir tavır değişikliğidir. Böyle bir durum kamuoyunun kafasında bazı soru işaretlerinin uyanmasına yol açabilir.

- Unakıtan'la igili bu iddialar sizinle ilgili olsaydı tavrınız ne olurdu?
Kamu vicdanını rahatsız edecek bir yanlışlığım olsa böyle bir görevde kalmam zaten.

- O yüzden oğlunuza Bakanlık önünden bile geçme, diyorsunuz...
Gittikçe şeffaflaşan bir Türkiye'de siyasetçilerin her şeylerine daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Siyasetçilerin en ufak yanlışlıklarının haber olmuş olmasını ve olacak olmasını Türkiye'nin geleceği açısından önemsiyorum. Böyle de olmalıdır.

BAŞBAKAN GEREĞİNİ YAPAR
- Başbakan'ın her ne olursa olsun Unakıtan'ı ve hatta basının eleştirdiği herkesi savunma refleksini nasıl karşılıyorsunuz?
Ben iddiaların abartıldığına inandığını düşünüyorum.

- Sizin dostluk temelleriniz böyle mi atıldı? İyi günde de kötü günde de dostlar satılmaz...
Başbakan eğer bir kişiyle ilgili eleştirilerin dozajının kaçtığını görürse, haksızlığa uğradığını tesbit ederse ona sahip çıkar, arka çıkar.

- Sizce sahip çıkarken eleştirilere tümden gözünü mü yumuyor, yoksa onları da bir kenara not ediyor mu?
Ben her şeyi değerlendirdiğini düşünüyorum. Evet Başbakan haksızlığa uğrayana sahip çıkar ama hata yapanı da zamanı gelince değerlendirir.

- Zamanını bekliyor öyle mi?
Öyle düşünüyorum. Eleştirileri de bir taraftan mutlaka değerlendiriyordur. Savunduğu arkadaşlarla ilgili o iddiaları sayın Başbakan inceler. Devlet imkanlarını şahsı için kullanma gibi bir yanlışı tespit ettiği takdirde en yakını bile olsa gereğini yapacağına inanıyorum. Ama tespit edinceye kadar da savunuyor. Tespit ettiği tekdirde de gereğini yapar. Bunu biliyorum. En son grup toplantısında kapalı bölümde "Hata yapan kim olursa olsun gereğini yaparım. O nedenle herkes kendisine dikkat etsin. Telefonlarınız bile dinleniyor. Dikkat edin" gibi daha önce pek duymadığım bir uyarıda da bulundu.

Elif Korap

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Krupiyerdi, Bahreyn'in bir numaralı yöneticisi oldu
 Sıradışı bir Cumhuriyet vekili
 Nobel Ödülü'nü bu yıl almak istiyorum
 Türbanlılar aşkı hak ettiği gibi yaşamıyor
 Şehirli, örtülü ve meslek sahibi
 İlk görüşte aşık oldum hiçbir şeyin önemi yok
 Sensiz yaşayamam diyen her kadınla evlendim
 Dramada dünyada üzerime oyuncu tanımam
 Bir 28 Şubat daha yaşanmaz
 Akif Beki'nin sözcülüğü aslında benim fikrimdi
 'Kız meşhur oldu, oğlanı bıraktı' diye bir şey yok
 Pozitif düşündüğüm için güzel kaldım
 Ortada 20 kadın geziyor herkes onlarla beraber
 Bıyıklarımı kestim soyulmuş bir hıyara benzedim
 Kitabımı okurken mastürbasyon serbest
 Özel hayatımda kılıç kullanıp ata binmedim ki
 Şöhretten etkilenmeyen insan yoktur
 Kupa maçına esprili yanıt: 5'ten büyük 6 var Hakan!
 Kenancım'dan sonra diye bir hayat yok
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
KAZIM KANAT
Şef Ali'nin köftesi nasıl şeftali kebabı...
ÖNCEL ÖZİÇER
Prizdeyim, şarj oluyorum
Her yemekte ekmek yerine pilav...
İslami holdinglerin darbesi ağır oldu
İslami holdinglerin darbesi ağır oldu
İslami holding adı altında topladıkları birikimleri batırıp birçok...
Matematik aşkta da işe yarar
Matematik aşkta da işe yarar
Üniversiteye hazırlık için gittiği dershanede harçlığını çıkarmak...
İstediği şarabı içebilen var mı?
Yüksek vergiden kaynaklanan kayıtsız ve haksız rekabet, müşteriyi de...
Türkler evde en çok balkabaklı mantı istiyor
Avrupa'nın başarılı şefleri sosyete ve iş dünyasından ünlü isimlerin...
Havacılık 'Oscar'ları sahiplerini buldu
Havacılık endüstrisinin 'Oscar'ları olarak adlandırılan Skytrax ödülleri ve Air...
Airbus'ın kabini BMW'den
Avrupalı uçak üreticisi Airbus'ın en yeni uçağı A350'nin mock up'ı yani...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.