|
|
Türkan Sabancı'nın yeni modern villası
Eşi Sakıp Sabancı'nın ölümünden sonra hayatını Emirgan'daki mütevazı villasında geçiren Türkan Sabancı, evinin dekorasyonunu yeniledi. Klasik mobilyalarını atıp evine modern bir görünüm veren Sabancı, eşyaların sade olmasına özen göstermiş.
Sakıp Bey'siz hayat zor geliyor
Türkan Sabancı yeni ve modern mobilyalarla dekore edilen Emirgan'daki evinin kapılarını Pazar SABAH'a açtı; "Her yer Sakıp Bey'in hatıralarıyla dolu... Belki bu değişiklikle acım biraz hafifler" diyor.
Yaklaşık 10 yıl önceydi... Sakıp Sabancı'yla röportaj için Beylerbeyin'deki yalılarına gitmiştim. İçeri girdiğimde yalının büyüklüğü ve her bir köşeyi süsleyen antika eşyalar çekti dikkatimi. Eve gerçekten "ağır" bir hava veriyorlardı ve bir süre sonra taşınması zor bir yük gibi, omuzlarınıza çöküveriyordu her şey. Çıkarken eve ilişkin zihnimde kurduğum son cümle şuydu "Sabancı'nın evi böyle olmalı hehalde..." Daha sonra o evin dekorasyonunu baştan aşağı yenilediklerini öğrendim. 25 yıl sonra daha sade bir evde yaşamak istediğini eşine açan Türkan Sabancı o günü şöyle anlatıyor: "Bir sabah uyandım ve baktım tüm o antikalar üzerime geliyor. O eşyalarla olmak beni gerçekten yormuştu, bir anlamda bıkkınlık vermişti. Sakıp Bey'e 'Gel şu eşyaları değiştirelim' dediğimde, o da bu fikri çok benimsedi" diyor. Sabancıların yalısının dekorasyonunu üstlenen Koleksiyon Mobilya'nın sahibi, mimar Faruk Malhan bir süre önce Türkan Hanım'ın şimdi yaşadığı Emirgan'daki evini de yenilemiş. Yılın dokuz ayını Emirgan'da, üç ayını da Beylerbeyi'ndeki evinde geçiren Türkan Sabancı, bu mütevazı evde çok fazla anısının olduğunu söylüyor; "Şimdi yalnız yaşıyorum ve bu bana çok dokunuyor. Her yer Sakıp Bey'in anılarıyla dolu. Onu inanılmaz özlüyorum. Ama özellikle evin içinde yalnız kaldığım zaman çok ağır geliyor bu bana. Bu evdeki eşyaları değiştirmek istememin bir sebebi de buydu aslında. O hatıraların acısını biraz olsun hafifletebilmek..." Evini çok seven Sabancı, mecbur kalmadıkça dışarı çıkmıyor. Her sabah evde bisiklete binip yürüyüş bandında yürüyerek sabah sporunu yapıyor. Daha sonra kahvaltısını yapıp gazeteleri okuyor. Yeni eşyalarıyla birlikte hem evi hem de kendisi çok daha genç ve modern görünüme bürünmüş sanki. Neden böyle bir dekorasyonu tercih ettiğini sorduğumuzda; "Evimde rahatlığı seviyorum. Mesela ben istediğim zaman rahatça kanepeye uzanıp gazatemi, kitabımı okuyabilmeliyim. Samimi ve sıcak bir ortam olmalı. Misafirlerim geldiği zaman da rahat etmeli. O yüzden de benim için eşyanın sadece bir dekor unsuru değil, kullanılabilir olması çok önemli. 'Aman kirlenecek, eskiyecek' diye düşünmek istemiyorum. Zaten ben öyle çok titiz bir insan değilim ama düzen severim" diyor.
AKŞAM EVİMDE OLMALIYIM Onu oyalayan en güzel şey televizyon olduğundan, eşofmanını giyip kanepesine uzanmaktan büyük zevk duyuyor. 10 günde bir ise akşam yemeğinde misafirleri oluyor: "Arkadaşlarımı, Sakıp Bey'in yakın dostlarını ağırlarım. Beraber eski günleri anar, sohbetler ederiz. Evinizde arkadaşlarla oturup güzel bir şarap yudumlamaktan daha keyiflisi yok bence." Türkan Sabancı'nın en belirgin özelliklerinden biri de gittiği yerde fazla uzun kalamaması. Sabancı bunun nedenini samimi bir biçimde açıklıyor: "Mesela geçtiğimiz gün bir arkadaşım akşam yemeğine davet etti. Sonrasında da hep beraber konsere gidilecekmiş. Yemek tamam ama konsere gidebilir miyim, bilmiyorum. Çünkü yıllarca topuklu ayakkabılar üzerinde o kadar çok koşuşturdum, misafirler ağırladım ki şimdi evimde uzanmayı her şeyden çok özlüyorum." Aslında görünen o ki onun en çok özlediği eşi. O olmadan hiçbir şeyden tad almıyor... Birlikte gezecek, seyahat edecek yakın bir arkadaşı olup olmadığını sorduğumda, "Arkadaşlarım var ama hepsinin kendine göre bir aile hayatı var. Herkes öyle yoğun ki, kimsenin öyle birbirine ayıracak fazla vakti yok. Hem Sakıp Bey hayattayken birçok ülkeye gittik, güzel vakit geçirdik. Geçen bayram Sapanca'ya gittim, üç gün zor kalabildim" diyor. Her ne kadar dışarı çıkmaktan pek hoşlanmasa da çeşitli dernek ve kurumların etkinliklerine katılmaktan da geri kalmıyor Türkan Sabancı. Çünkü tembellik etmek hiç ona göre değil. Ama yeter ki akşam olduğunda mabedine, yani evine dönebilsin.
İlknur K. AKMAN- Fotoğraflar: Erkan SEVENLER
|