|
|
Beyza'nın Kadınları macerası
Hay Allah! 'Beyza'nın Kadınları' az kalsın bomba gibi film olacakmış da direkten dönmüş. Ama önce yüksek müsaadenizle, filme gidene kadar başımıza gelenleri çiziktireceğim. Şimdi ben detoks kampına gittim ya; Hıncal Uluç'la pazar sohbetimizi bu hafta pazartesi değil çarşamba yapabildik. Sohbet bitti, hava güneşli, yüreğim kıpır kıpır, Hıncalım dedi "Hadi Beyza'nın Kadınları'na gidelim..." Dedim; "Ben de geliyorum..."
BİZ ADAM DEĞİL MİYİZ? Gazeteden 13.45'te Mayadrom seansı tespit edildi ve yola çıkıldı. Aaa bir baktık ki, Maya Uptown'ın önündeyiz, yanlış sinemaya gelmişiz. Uptown; Akmerkez'in orada olan, Mayadrom ise Akatlar'da in-cin top oynayan yer. Karıştırmışız işte. Hemen bastık gaza, Mayadrom'a. Attım kendimi arabadan, zıplaya zıplaya merdivenleri çıkıyorum. Terbiyeli çocuk olmanın gözü kör olsun; bir yandan da arkadan gelen Hıncalım'ı, Ünal'ı ve Orhan Abi'yi de bekliyorum tabii... Eeee? Bu sinemada gişe var da, personel nerdeee? Hah! Şuradaki abla bakacak galiba. Kadın nihayet gişeye girdi. Hıncalım büyük keyifle "Bize beş tane Beyza'nın Kadınları'na bilet" dedi. Kadın "En yakın seans 16.30" buyurmaz mı? "Olur mu hiç, bakın 13.45 var, saat de 13.50 girebiliriz hem daha reklamlar var" dedik, abla "Seans boş diye, filmi oynatmıyoruz!" demez mi? E biz beş kişi adam değil miyiz yani. Hıncalım kızdı ve 'yürüyün gidiyoruz' işareti yaptı. Arabada tekrar gazeteye bakıldı. Maslak TİM'de 15.00 seansı varmış, süper! Süper de daha bir saatimiz var ne yapacağız Maslak'ta? Eh, denizde kum Hıncal Uluç'da program hani. Nereye gitsek beğenirsiniz; Tarihi Sarıyer Muhallebicisi'ne! Sen Mayadrom'da film için çık, Sarıyer Muhallebicisi'ne gel. Vitrinde kazandibiler, aşureler, muhallebiler dizilmiş. Başlarım detoksuna, kazandibiyi gömerim, kimse beni tutamaz! Valla öyle lezzetliydi ki, şöyle diyeyim; bütün tatlıcılar hikaye, Sarıyer Muhallebicisi'nde kazandibi şahane... Ve nihayet minik İstanbul turundan sonra beklenen an geldi, günün üçüncü sinema salonu TİM'de 'Beyza'nın Kadınları'na girildi. Jenerik başladı.. Vay be! 'Seven', 'Halka', 'Testere' ayarında mübarek. Ayıptır söylemesi gerilim filmlerini pek severim. Jenerik müthiş etkili, bende heyecan gani. Sonunda bizim de şöyle ağız tadıyla bir polisiyegerilim filmimiz olacak. Üç kere oley! oley! oleeey!. Gelin görün ki film uzadı da uzadı. Tamam; çekimler çok güzel, Demet Evgar çatır çatır rolünü oynamış falan filan da yetmiyor işte. Hani kabak çekirdeği çitlerken sonunda acısı denk gelir, ağzının tadını bozarsın ya onun gibi bir tatla ayrılıyorsun filmden.
LIGHT SELAMİ EKSİK Ayrıca, Tamer Karadağlı polisiye gerilim filminden çok, komedide oynuyor gibiydi. Yanında bir Light Selami eksikti. Sonra; ilk yarıda Beyza'nın ruh halleri çok uzun anlatılmış. Allah sizi inandırsın Demet Evgar'ın kişilik değiştirirken gözlerini döndürmesinden, benim gözlerim ağrıdı. TİM'in ayak uzatılan puflu beşinci salonu bile beni hayal kırıklığından kurtaramadı. Ha film kötü mü? Değil ama bir daha izlemem yani. Günün özeti; yaşasın Sarıyer Muhallebicisi!
|