|
|
|
|
|
Hakkari'de basketbol başkadır
|
|
Bugüne dek adı hep terörle anılan Hakkari'de gençlerin artık tek tutkusu basketbol. Üstelik ne maça gidecek yol paraları var ne de giyecek ayakkabıları.
Bir futbol takımının bile olmadığı Hakkari'de 12 basketbol kulübü ve bin 200 lisanslı oyuncu olduğunu biliyor muydunuz? Hakkari'de bir edebiyat öğretmeninin teşvikiyle başlayan basketbol tutkusuna şapka çıkaracaksınız...
Hakkari'de umudun adı basketbol
Her zaman adı terör, eğitim ve daha nice sorunla birlikte anılan Hakkari'de halk kendisine bir çıkış bulmuş; basketbol... Edebiyat öğretmeni Erol Hanlıgil'in kararlılığı ve azmiyle kısa sürede bin 200 lisanslı sporcuya, 45 hakeme, onlarca antrenöre sahip olan Hakkarililer için basketbol sporun dışında çok başka anlamlar taşıyor.
Saat 17.30... Yarım saat sonra bir basketbol maçı başlayacak. Salon tamamen dolmuş durumda. Seyirci profili çok ilginç; torununu alıp gelen yaşlı kadından genç kızlara, ilkokul çağındaki çocuklardan orta yaşlı erkeklere, her yaştan insan var. Evsahibi takımın oyuncuları sahaya çıkmış ısınıyor. Bu arada bir anons yapılıyor; rakip takımın hava şartlarından dolayı gecikeceği söyleniyor. Ve uzun bekleyiş başlıyor... Saat 20.00'ı geçmesine rağmen hala gelen giden yok. Ama salondan bir kişi bile ayrılmıyor. Nihayet rakip takım geliyor ve sahaya çıkıyor. Seyirciler büyük bir alkış karşılıyor rakip takımı ve devamında da en küçük bir küfür, kötü tezahürat yok. Saat 22.30'da maç bitiyor ve ne yazık ki, evsahibi takım yeniliyor. Seyirciler rakip takımı alkışlayarak uğurluyor... Gözünüzde canlandırmaya çalıştığım bu maç, geçen hafta cumartesi günü Hakkari'de oynandı. Burada yaşananlara inanmak kolay değil. Foto muhabiri arkadaşım Enis Umuler de "İstanbul'da onlarca basketbol maçına gittim, bu kadar düzeyli, bu kadar ilgili bir seyirci görmedim" dedi. Haklı çünkü salonu hınca hınç dolduran 2 bin kişi üç saat boyunca maçın oynanmasını bekliyor, bir kişi bile "yeter" deyip evine dönmüyor. Bu arada salonun ısıtma sisteminin olmadığını, dışarıda sıcaklığın -4 dereceye kadar düştüğünü de belirtmeliyim. Rakip takım Batman Petrol Spor'un Hakkari'ye gelmesi ise başka bir macera. Cumartesi sabah saat 05.00'te Batman'dan yola çıkmışlar, Hakkari'ye vardıklarında ise saat 20.30'a geliyordu.
FEDERASYONDAN ÖZEL ÖDÜL Bizi Hakkari'ye kadar getiren Erol Hanlıgil bir edebiyat öğretmeni. Hanlıgil'i, Türkiye Basketbol Federasyonu'nun geçen yıl kaybettiğimiz Osman Solakoğlu adına koyduğu "Basketbola Hizmet Ödülü"nü almak için İstanbul'a geldiğinde tanıdım. Hanlıgil'in Hakkari'de yaptıkları çok ilgimi çekmişti. Bu edebiyat öğretmeninin orada neler başardığına, basketbolun bu şehirde ne ifade ettiğine şahit olmak için soluğu Hakkari'de aldık. Yıllarca terörün hüküm sürdüğü, kışın iki metre kar altında kalan, tek bir spor salonu olan, ayakkabı, forma, eşofman bulmakta zorlanan, spor dışında çocuklar için tek aktivitenin kahvehanelerde iskambil oynamak olduğu Hakkari'de basketbol "bir umut" olmuş durumda. Bu yüzden de hem aileler hem çocuklar basketbola sıkı sıkı tutunmuşlar. Bu zor şartlarda ancak bu kadarını yapabiliyorlar. Eminim ki, onlara biraz destek olunduğunda çok büyük işler başaracaklar.
Fotoğraflar: Enis UMULER
|
|
|
|
|
|
|
|
|