Çocuk ve nefret yan yana olmaz
Bir yılı daha devirdik. Gece ağır mı geçti? Olsun uzatın ayaklarınızı, alın gazeteyi elinize. Türkiye'de güzel şeyler de oluyor tarzı bir yazı bugünkü, korkmayın
Bir süre önce Siirt'ten bir mektup almıştım. Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır. Belma öğretmen yazmıştı. Görevinin ilk yılında olduğunu Siirt'e büyük hayallerle gelip İngilizce öğretmeye çalıştığını ama karşılaştığı okulun durumunun çok farklı olduğunu anlatmıştı. Yine de "Sen yanmasan ben yanmasam karanlıklar nasıl çıkar aydınlığa?" cümlelerini hatırlayıp mutlu olduğunu söylüyordu. Tek isteği öğrencileri için hikaye, masal ve roman türündeki kitaplardı. "Öğrencilerimin kitap kokusunu duymasını istiyorum, kitaplarla yetişmelerini arzu ediyorum" diyordu.
*** Sonra. Sonra siz kitap yolladınız onlara. Çığ gibi. Sevinç dolu bir mesaj attı, "Öylesine mutluyum ki" diye. Daha kütüphanelerini kuramamışlar. Ama fotoğraflarını yolladılar. Süleyman Demirel İlkokulu öğrencileri ve Belma öğretmenleri. Gözlerim doldu fotoğraflara bakarken, notlarını okurken. Yeni yılın ilk gününe sakladım "Güzel şeyler de oluyor" diye yazabilmek için. Demek ki deniz yıldızlarını denize fırlatmak hiç de delice değilmiş. Herkes bir kitap gönderse... Tamammış.
*** Şimdi sıra Kahramanmaraş'ta. Bakın Ekrem Hoca nasıl anlatıyor derdini. "Burada gerçekten kazanmamız gereken büyük bir öğrenci kitlesi var. Fakat yaşadıkları birçok olumsuz şeyden dolayı çocuklar ümitsiz. Aile içi şiddet, aile dışı şiddet çocukları küçük yaştan beri her şeyden nefret etmeye ve umutsuzluğa kapılmaya itmiş. Çocuklarımı bunlardan kurtarmanın tek yolu onları güzel şeylerin de var olduğuna inandırmak. Bunu ancak kitaplar yapabilir. İşte bu yüzden size yazıyorum. Gönderilen tek bir kitap bile birçok öğrencinin hayatını değiştirebilir. Yazgılarıyla el kadarken tanışan çocukları, gelecek korkusundan, umutsuzluktan, nefret yüklenmeden çekip kurtarmanın yegane yolu bu... Yani kitaplar. Buradaki çocuklarımızı aydınlık Türkiye'nin bir parçası yapmak istiyoruz. Bize kitap gönderir misiniz?" Nasıl göndermem... Ekrem Hoca... Nasıl göndermeyiz size kitap.... Bugün 2006 yılının ilk günü. Yeni bir başlangıç, taze bir çiçek, beyaz bir sayfa. Kahramanmaraş'taki çocukların da böyle hissetmelerini sağlayalım mı? Önemsendiklerini görsünler. Unutulmadıklarını. Sadece bir kitap... Adrese gelince: Ekrem Erdoğan ya da okul müdürü Feyzullah Mercan Göksun N. Pakdil YİBO Göksun/K.MARAŞ
|