Pop star rol modeller...
Ben hayatı magazin yaşayıp, magazine karşı çıkar gibi gözükenlerden değilim. Gizli gizli magazin dergilerini karıştırıp, konu açıldı mı burun kıvıranlardan da değilim. Mankenlerle müthiş entelektüel aşklar yaşayıp, mankenler dünyasına sövenlerden de hiç olmadım. Her magazin dedikodusunu bilecek kadar magazine vakit harcayıp, bildiği her dedikoduya küfür edecek kadar hasta ruhlu değilim. Magazini hayatın bir parçası olarak kabullendiğimden magazin dünyalarına da uzak durmam. Diğer haberlerin yanında onları okumaktan da utanmam. Kompleks yapmam. Hayata yeni ağırlıklar katmam. Olayı bunalım yapmam.
Ben bunları yapmasam da, hayatın rol modellerinde, sadece magazin ünlülerinin yer almasını, onun dışındakilerin dışlanmasını anlamsız bulurum. Herhangi birisi farkında mıdır ki, toplumda olumlu rol modeller artık kalmamıştır. Doktor, avukat, bilim adamı, mimar, mühendis rol model olmaktan çıkmıştır. Varolan rol modeller sadece ünlülerdir. Büyük çoğunluğu da magazin ünlüleridir. İnsanlar sadece onlara öykünmektedir. Çılgın hayatların yaşandığı barlarda, çılgınca dans eden herkes birer magazin ünlüsü gibidir. Saçları, giyimleri, kuşamları, duruşları ile birer magazin starı gibidirler. Geçen gece gördüğüm bir genel müdür arkadaşımı, görmediğim uzunca bir sürede tamamen değişmiş gördüğümde şaşırdım. Uzattığı saçları, havası, üstü başı ve duruşuyla adeta bir pop starı andırıyordu. Yele gibi saçlarını savurarak dans ederken, ünlü bir dans yıldızının koreografisi gözünüzde canlanıyordu. Ünlü magazin rol modeller, genel müdür arkadaşımı dönüştürmüş, genel müdür olarak kalsa da, ruhu ve görüntüsü bir pop starına dönüşmüştü. Hangisine daha yabancıydı acaba? Genel müdürlüğe mi, yoksa pop starlığa mı?
Gerçek olan şuydu ki, magazin rol modeller, diğer mesleklerden rol çalıyorlardı. Çoğunluk pop star olmak isterken, başka şeyler olmuş bir başka çoğunluk da pop stara dönüşmeyi arzuluyordu. Genel müdürlük, doktorluk, mimarlık, mühendislik rol modelleri kayıplara karışıyor, hayat pop star rol modelleriyle magazin rol modellerinden ibaret kalıyordu. Dönüşümün, felaketliği esasen buradaydı. Bir basketbol koçunun hayatı, bir Harvard profesörünün yaşadıkları, Komiser Kolombo'nun zekası, doktorlar dizisi, avukat Petroçelli, hepsi hepsi yok oluyor, yerine sadece magazin rol modellerin olduğu bir dünya yaratılıyordu. Magazin rol modeller, avukat Petroçelli'den, komiser Kolombo'dan rol çaldıkça, sahneye uzun yeleleriyle müthiş koreografiler çizerek dans eden genel müdürler çıkıyordu. Doktorlar dizisinin yerini, Polat Alemdar alınca, doktor olmak önemini kaybediyor, Polat Alemdar olmak daha önemli oluyordu. Bir basketbol koçunun hayatı dizi olmayınca, basketbol oyuncularının manken aşkları dizi yapılıyordu. O diziler yapılınca da, basketbol koçu olmak yerine, manken sevgili peşinde koşmak daha cazip oluyordu. Magazin rol modeller elbette hayatın bir parçasıydı. Ama magazin rol modeller, komiser Kolombo'dan ve avukat Petroçelli'den rol çalıyorlardı. Hayat, anlamsız biçimde anlamsıza dönüşüyordu. Kimse bir gün gelip bir avukat Petroçelli, bir komiser Kolombo, doktorlar dizisinde hayat kurtaran bir doktor, ya da büyük olaylar yaratan bir gazeteci olmak istemiyordu. O diziler tozlu raflarda eskiyor, yerine yenileri yapılmıyordu. Yeni yapılan diziler, gazeteci yerine haber spikeri olmayı arzulayanları doğuruyordu.
|