|
|
|
|
|
|
Haklarınızı biliyor musunuz?
Hekiminiz sizi muayene ederken teşhis ve tedaviyi sık sık sorguluyor, hatırlayamadığı konularda kitaba bakıyorsa iyi bir doktordur
'Hasta Hakları' ve 'Hekiminizi Nasıl Alırdınız?' kitaplarının yazarı Prof. Dr. Tevfik Özlü hastalardan gelen soruları yanıtlıyor:
* Sizce akıllı bir hasta, doktor seçerken hangi kriterlere dikkat etmeli? Hastanın hekimini seçerken, onun hakkında birçok bilgiye sahip olması gerekir. Her ne kadar hekimlerin genç, yakışıklı veya güzel olması gibi bazı fiziksel özelliklerin bile hastaları etkilediğinden söz edilse de; aslında hastalar hekimlerin kara kaşına, mavi gözüne bakarak seçim yapmamalıdır. Hasta için, gerçekten aradığı hekimin o kişi olup olmadığı önemlidir. Onun sorununa çözüm bulabilecek, ona aradığı yardım ve desteği verebilecek hekim o mu, yoksa bir başkası mı? Buna karar verirken, hekimin mezun olduğu fakülte, fakülte bitirme derecesi, mesleğindeki deneyimleri, uzmanlık alanı ve uzmanlığını aldığı merkez, mezuniyet sonrasında aldığı eğitimler, daha önce kendisine benzer kaç hastayı tedavi/ameliyat ettiği, bu tedavi ve ameliyatlardaki başarı veya ölüm oranları ve bu müdahalelere bağlı ne tür komplikasyonlar (müdahaleye bağlı istenmeyen olaylar) ortaya çıktığı gibi verilere ihtiyacı olur. Gelişmiş ülkelerde sağlık kurumları ve hekimler, bağımsız denetleme kuruluşları tarafından onaylanmış bu verileri topluma deklare ederler. Bizde ise hastalar -eğer seçme şansları varsa- daha çok tavsiye üzerine hekimlerini seçer. Eğer hekiminiz sizi tekrar tekrar muayene ediyor, teşhisi ve tedaviyi sorguluyor, sık kontroller ile iyileşme elde edilinceye kadar sizi yakın takibe alıyorsa, hatırlayamadığı konularda kitaplara bakıyorsa 'doğru hekimi bulmuş olma olasılığınız yüksek' demektir. Oysa, bizde bir hekimin kitaba bakması, başkalarına danışması, kuşku duyması hastalar tarafından olumsuz olarak değerlendirilir.
* Siz kendiniz için doktor seçecek olsanız nelere dikkat edersiniz? Mesleki bilgi, beceri, deneyim ve bende uyandırdığı güven duygusunu esas alırdım.
* Sizce SSK'lı bir hastanın doktor seçme hakkı var mı, bu hakkını nasıl kullanabilir? Ülkemizde hekim ve sağlık kurumunu seçme hakkının kullanımıyla ilgili uygulamaya bakıldığında görülüyor ki, hastalar bu haklarını pek kullanamıyor. Çoğu hasta, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK gibi sosyal güvenlik kurumlarının öngördüğü ve kamuya ait belirli bir sağlık kurumundan sağlık hizmeti almak zorundadır. Üstelik, o gün için başvurduğu bölümde görevli olan personel kimse, ona muayene ve tedavi olmak durumundadır. Hatta aynı branşta iki hekim çalışıyor bile olsa, hastaya hangi hekime gitmek istediği genellikle sorulmaz ve rastlantısal olarak birisine randevu verilir. Bu durumda, ancak özel sektöre ait kurumlara ve serbest muayenehanelere başvuranlar, gerçek anlamda hekimini seçebilir. Yani hekim seçme hakkı, sadece parası olanlara tanınmaz. Oysa hasta, bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumuna da prim öder ve dolayısıyla kamudan aldığı sağlık hizmetini finanse eder. Buna rağmen, kendisine hekim ve kurum seçme hakkı tanınmamaz. Ancak sevindiricidir ki, son yıllarda bu durumda olumlu yönde bir değişim gözleniyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerden bazılarında, hastalara gerçek anlamda hekim seçme hakkı tanınmaya başlandı. Buna göre, söz konusu hastanelerde her hekime bir oda tahsis ediliyor ve hastalar, kime muayene olmak istedikleri sorulup tercih ettikleri hekime yönlendiriliyor. Ayrıca kamu personeline ve bazı sosyal güvenlik kurumları sigortalılarına, özel hastane ve polikliniklerde de muayene olma imkanı tanınıyor. Yine Milli Eğitim Bakanlığı gibi kimi kamu kurumlarının sağlık örgütleri lağvedilip, buralardan hizmet almak zorunda olan kamu personelinin, doğrudan Sağlık Bakanlığı'na ait kurumlara başvurabilmeleri sağlanmıştır. Bu uygulamalar, bugüne kadar ülkemizde gerçek anlamda uygulanamayan 'hekim seçme hakkının kullanılması' anlamına geliyor. Bana göre bunlar olumlu ve doğru adımlardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|