kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Paris'teki defileler şiir gibi
Paris'teki defileler şiir gibi

Paris Moda Haftası'nda meşhur arkadaşlarımın davetlisi olarak üç defileye katıldım. 'Entelektüel' çizgiler taşıyan Scherrer, 'şiirsel' tattaki Cadente ve artık bir dünya markası olan Dice Kayek defileleri unutulacak gibi değil.

Yine bu yıl, metrekareye beş meşhurun düştüğü Paris Moda Haftası'ndan ayrı kalamadım ve arka arkaya denk gelen üç defile seçip, heyecanla "icabet ettim": Güne köklü modaevi Jean-Louis Scherrer şovuyla başladım ve itiraf edeyim ki bu defilede çok özel bir şekilde ağırlandım, çünkü buraya meşhur arkadaşlarımın davetiyle katıldım. Tasarımcılar ünlülerin defileye katılmasından çok hoşlanırlar, çünkü ön sıralarda ne kadar aktris ya da şarkıcı varsa, defile fotoğrafları da o kadar çok yayımlanacak demektir. Eh, ben de "ünlülerin ünsüz arkadaşı" kontenjanından Victoria Abril ile Mathilda May'in ortasına oturunca, dünya basını tarafından kör edici flaş bombardımanına tutulmanın ne demek olduğunu anlamış oldum. Koleksiyona gelince, Scherrer, yetmişli yılları hatırlatmaya karar vermiş ve çiçekli emprimeler, uzun gece elbiseleri ve smokinler kullanmıştı. Hemen ardından "entelektüel bir defileye" davetliydim: Punk yıllardan ilham alan tasarımcı Stella Cadente, normal bir defile koreografisi yerine ünlü yönetmen Zabou'ya bir tiyatro mizanseni yaptırmıştı ve defile salonları yerine Paris Devlet Tiyatrosu'nun sahnesini seçmişti.

PUNK YILLARIN ESİNTİLERİ
Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir defileye benzemeyen şiirsel bir anlatım kullanan Cadente, mankenlere çello çaldırıyor, uçan balonlara bağladığı kıyafetleri havada uçuruyor ve aksesuarları çamaşır ipine asıyordu. Ve tabii ki kapanışı on yıllık dostlarım, Dice Kayek markasının yaratıcıları Ece ve Ayşe'nin şahane defilesiyle yaptım. Dice Kayek uzun süredir bir dünya markası ama giderek tecrübe kazanıyor ve inci gibi dikişler, şahane kumaşlarla sofistike bir dünya kadınını giydirmeyi artık gerçekten de çok iyi biliyor. Defile salonunun yanında da çok moda bir lokanta var. Kendimi oraya atıyor ve modacıların konuşmalarını dinliyor, çoğunu kahkahalarla not ediyorum: "O parçayı Madonna beğendi, ondan bana elli tane ayır, olur mu şekerim?" Diyaloglar aynen böyle..

Sedef Ecer

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 En 'pahalı' şov 22 Mart'ta başlıyor
 Polisin stresi şapkadan
 14 erkekle savaşıp baklavacı oldu
 Zeynep'in şarkı defterinden yapraklar
 Tam gaz caz dinleyin
 Fırçam dolu renklerle
 Sütlüce kadını zarafet kursunda
 Yayıncılık dünyasına 40'ımdan sonra girdim
 Yorulmadan ve zaman harcamadan güzelleşin
 Asıl kadın çokeşlidir
 Kadın olmanın gururunu yaşayın
 Cannes'da başlıyor İstanbul'da bitecek
 Hollywood'da son moda kaslı kadınlar
 İlk kadın radyosu hızlı geliyor
 'Damadıma torpil yapmadım'
 Kayıt yeni ama ses orijinal
 Kuş gribi satışları patlattı
 Ya yaşlanınca Aysel olursam
 Onlar 'Gizli Dosyalar' sayesinde bir araya geldi
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Yattığım yerde kilo veriyorum, inanın
Şaka değil.
FİLİZ AKIN
Oyunculuk üzerine
Ne diyordu Ahmet Altan bir yazısında:...
ALİ POYRAZOĞLU
Türkiye ailesi ne alemde?
Yıllardır birlikte oynadığım...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.