|
|
|
|
|
|
1980'lerde izlesek hayret ederdik
Mürekkep Balığı ve Balina'yı tasarımcı Biricik Suden ile birlikte izledik. Filmi çok beğendiğini ve uzun zamandır bu kadar samimi bir film izlemediğini söyleyen Mazhar Alanson'un eşi Suden, özellikle son zamanlarda Amerikan sinemasında biraz senaryo kıtlığı yaşandığı düşüncesinde: "Amerikan sinemasının çeşitli saçma denemeler, arayışlar içerisinde olduğunun farkındayım. Filmlerin çoğunda yer alan özel efektler, gerçeküstü hikayeler ya da masalsı konulardan sıkılmıştım. O yüzden bu film bana çok gerçek ve çok sıcak geldi. 1980'lerde geçiyor olması filmi daha da cazip kılıyor. Biraz gençliğimi de hatırladım tabii." Biricik Suden filmde, yetişme çağındaki iki erkeğin anne babalarının boşanmasından sonra yaşadıklarını şöyle değerlendiriyor: "O yaşlardaki erkek çocukların ruh halleri, geçirdikleri evrim, yaşadıkları olaylar karşısında verdiği reaksiyonlar gerçekçi davranışlar."
HAYATIN İÇİNDEN Suden, "Peki boşanmalar hep böyle mi olur?" sorumuzu şöyle yanıtlıyor: "İki boşanma geçirmiş olmama rağmen ben boşanma süreçlerimde bu tip şeyler hiç yaşamadım. Genelde nasıldır bilemem ama filmde anlatılanlar hayatın içinden insanlar, olaylar ve reaksiyonlar. Yani gerçek bir aile türü." Suden, "Mürekkep Balığı ve Balina" 1980'lerde yapılmış olsaydı, o zaman filmi hayretle izleyeceğimizi, hatta 18 yaşından küçüklere yasak bile olabileceğini de ifade etmeden geçmiyor: "Ama 2006 Türkiye'sinde 1980'lerin Amerika'sının boşanmış aile yapısını izlediğimizde çok olağan geliyor. Ama o yıllarda bu filmi izleseydik çok farklı bir yere konurdu herhalde." Başarılı iş kadınının eleştirisi, filmin son sahnesine yönelik: "Bana göre filmle ilgili yine de bir sorun var; o da bitişinin, son sahnenin bir yere oturtulmamış olması. Sanki daha etkileyici bir son olmalıydı." Suden ayrıca anne-baba rolünün havada kaldığını, film bittikten sonra her ikisinin de ne tür insanlar olduğu ve olayları nasıl çözümledikleri hakkında fazla fikir sahibi olamadığını anlatıyor: "Bence çocukların senaryosu çok başarılı. Özellikle küçük çocuğun yüz ifadesi, küçük mimiklerle oynaması çok hoştu ve role çok iyi oturmuştu. Bir de William Baldwin'in rolünü çok sevdim. Çok az ve fazla etkisi olmayan bir rol olmasına rağmen başarılıydı ve role çok yakışmıştı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|