Hülya, omzumda ağlayabilirsin...
Sanem Çelik, ortalığı renklendirmeden önce biz Hülya-Kaya-Feraye dizisini izliyorduk. Bizim için her şey yolundaydı. Elimizde çekirdeklerimiz, güle oynaya Hülya Avşar'ın ilginç taktiklerini ve daha önce hiçbir benzerini görmediğimiz 'boşanma sonrası ilişkileri' ile vakit geçiriyorduk. Yuva yıkan Feraye'nin, cesur ve güzel Hülya Avşar savunmasını delemeyip, Kaya'ya asla tamamen sahip olamayışına bakıp içten içe seviniyorduk. Zaman zaman tadını kaçırsa da oyunun kontrolü Hülya Avşar'da görünüyordu. Ancak geçen pazar olayların seyri birdenbire değişti. Feraye hamile kalmıştı!
EN SAĞLAM HAMLE! Olaylar öyle gelişiyor ki; önce bu haberin bu kadar çabuk ve doğru yayılmasından çok rahatsız oldum. Çünkü belli ki Feraye, basın üzerinden oynanan bu satranç oyununda en sağlam hamleyi yapmıştı. Bebeğin cinsiyeti, kaç aylık olduğu ve hatta bu doğmadan meşhur olan bebiş için ön çalışmaların nerede yapıldığı bile bilgimiz dahilindeydi artık. "Amanın da Allahım toplumsal yozlaşma nerelere gidiyor, her şeyi bilmek zorunda mıyız?" filan tarzı bir yazı döktürecektim. Ancak bu haber, her şeyi değiştirdi. Olayın başından beri kendini mağdur, Türkiye'nin gözleri önünde aldatılmış eş rolünden uzak tutan Hülya Avşar daha fazla sakinliğini koruyamadı bu haber karşısında.
KADINCA TERCÜME... Zaten görünüşe göre her şey hâlâ onun kontrolü altında. Çünkü Kaya Çilingiroğlu, tüm bu işleri kendisinin ve Hülya'nın başına açarken takındığı 'cool' havadan çok uzak. "Evet, Feraye'm ile telli duvaklı bir törenle evleneceğim. Oğlumu mutlu yuvamızda yetiştireceğiz. Zehra'da zamanla yeni kardeşine alışacak" demesini beklerken, çok ilginç bir açıklama yaptı. Ben sizlerin ayağına büyük bir hizmet getirip; Çilingiroğlu'nun açıklamalarının kadınca tercümesini yapacağım:
* "Bu doğumda zamanlama yanlış, ama o ısrarla doğurmak istedi. " Tercümesi: "Yok dedim. Yapma dedim. Sana Ferrari alırım, gerçekten Ferrari Feraye olursun dedim, dinletemedim. Abi ben ne yapıcam şimdi"
'DİNLEYEN YOK Kİ' * "Ben erkek bebeği Hülya'dan istedim, Feraye verdi." Tercümesi: "Feraye, dedim. Bak vazgeç bu bebekten. Ben sonra Hülya ile erkek bebek yaparım sen seversin. İstemezsen en kralından oyuncak bebek alırız dedim ama beni dinleyen yok ki. Bak kime diyorum. Abi beni dinleyen yok ki"
* "Çocuk doğduğunda Zehra onu görmek ister mi? Ya da Hülya buna ne der? Bütün bunları düşünüyorum!" Tercümesi : "Ben bitmiş bir insanım. Zehra'yı boşver de Hülya ne diyecek şimdi? Allahım ben de uslanmıyorum, yapıyorum yapıyorum, özür diliyorum. Bak kime diyorum Hülya, canım vallahi bilerek olmadı, çok şarhoştum, her şey bir gecede olup bitmiş! Abi beni dinleyen yok ki..."
* "Çocuğu niye istemediğimi Feraye'ye anlattım ama o ısrarla doğurmak istedi. Ben de saygı duydum." Trcümesi kısa ve öz: "Abi beni dinleyen yok ki!"
TALİHSİZ CÜMLE * "Çocuğumun annesi olarak Feraye ile ilişkim devam edecek ama asla evlenmeyeceğim. Zehra'ya babası başka bir kadınla evleniyor duygusu yaşatmak istemiyorum. Hülya ne der, Zehra'ya nasıl söylerim bilmiyorum. Sonuçta ordan isterken buradan oldu. Kısmet!" Tercümesi: Tercüman çekil kenara bakayım. Bu cümle ne kadar talihsiz. Tamam Zehra çok önemli ama ya doğacak olan bebecik ne olacak? Zehra yüzünden annesi ile evlenilmezse ileride ona nasıl açıklanır tüm bunlar? Peki ya bu ilişkinin suskun tarafı Feraye? Onun canı ne çok yanıyordur kimbilir. Ama geçen gün gazetecilere çok ama çok ters cevaplar veren Hülya Avşar ne olacak? Artık ne denli canının yandığını görüyoruz. Ama yine de onu böyle seviyoruz. Ağla Hülya, gel bizim omzumuzda ağla... Hıçkıra hıçkıra... Bırak aksın gitsin kötü enerjiler gözyaşlarınla. Ve eğer becerebiliyorsan uzak dur bu karmaşadan. Zehra, dünya üzerinde annesi babası boşanan ilk çocuk değil ki!
|