|
|
|
|
|
|
Haklarınızı Biliyor Musunuz?
Hasta Hakları kitabının yazarı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de, hastane seçme konusunda hastaların haklarını anlattı:
*Sizce doğru hastane Türkiye şartlarında nasıl seçilir? Mümkün olsa akredite hastanelerini tercih ederdim. Gelişmiş ülkelerde bağımsız kuruluşlar, hastaneleri ve tıbbi laboratuvarları akredite ediyorlar. Bizde akreditasyon henüz pek yok. Standartize olmuş hastanelerimiz var. Ancak, standartizasyon hizmetin sunumuyla ilgili süreçleri kontrol ediyor. Hizmetin gerçek kalitesini ölçmüyor. Tertemiz ve konforlu bir ortam, nazik ve saygılı personel, modern cihaz ve teknikler; hastayı memnun etmek için önemli olsa da, iyileşmek ve sağlığına kavuşmak için yeterli değildir. Yani, örneğin TSE veya ISO Kalite Belgesi, o hastanede konulan tanıların ne kadarının doğru; yapılan ameliyatların ne kadarının başarılı olduğunu; orada yatan hastarın ne kadarının tıbbi hatalardan dolayı sakat kaldığını veya öldüğünü göstermiyor. Akreditasyon olmayınca kişisel deneyimler, gözlemlerden yararlanarak tercih yapılıyor. Önemli bir nokta da, hastalığınızın cinsine göre hastane tercihinin değişebileceğidir. Bazı hastaneler belli alanlarda daha fazla gelişmiş olabilir. Aksine kimi alanlarda da geri kalabilir. Toptancılıktan kaçınmak lazım.
*En iyi hastane, kişiye en yakındaki hastane midir? Kuşkusuz yakınınızda bir hastanenin olması önemli. Çünkü, sağlık hizmetlerinde ulaşılabilirlik şart! Gece de gündüz de, ihtiyacınız olduğunda kısa sürede ulaşabilmek çok iyi bir durum. Ancak bu, acil durumlar için daha çok tercih sebebi olmalı. Yoksa yakınlık tek başına tercihi belirlememeli. Bir de yaşlı, yalnız yaşayan ve sürekli hastaneye gidip gelmek durumunda olan kronik hastalar için, hastaneye yakın olmak önemli bir avantaj.
*İyi hastane için bir hasta nasıl araştırma yapmalı? Sıradan bir hastanın, bu noktada doğru karar verebilmesi çok güç. İnternet sayfaları, tanıtım broşürleri ve reklam spotlarına göre karar vermek yanıltıcı olabilir. Hastanın doğrudan gözlemleri de, bu konuda güvenilir değildir. Akreditasyon da ülkemizde pek yok. Bana sorarsanız, güvendiğiniz bir hekimin görüşüne başvurmak, ülkemiz için en doğru yöntem.
*SSK'lı hastalar hastane seçme haklarını nasıl kullanabilir? Artık bu konuda pek sorun kalmadı. SSK'lı hastalar da Devlet Hastanesi ve sağlık ocaklarını kullanabiliyor. Üniversite ve özel hastanelerden yararlanmada sorunlar var. Bunun için SSK; bu kurumlarla paket anlaşmalar yapmalı ya da geri ödeme konusunda standartlar belirlenmeli ve sigortalıların doğrudan bu kurumlara başvurma ve hizmet alma hakları olmalı.
*Hastanın kullanılan tedavi yöntemini seçme hakkı var mıdır? Kesinlikle. Bu hak, tamamen hastaya aittir. Hekime düşen; varolan alternatifleri, artı ve eksileriyle hastanın anlayabileceği düzeyde ona aktarmak ve doğru karar verebilmesi için gerekli bilgilendirmeyi yapmaktır. Yoksa hastanın yerine geçip, onun adına karar vermek değil! Karar, kesinlikle hastanındır. Çünkü, uygulanacak olan tedavinin yarar veya zararını hasta görecektir. Hiçbir tedavi, risksiz değildir. Her tedavinin, hastaya zarar verme potansiyeli de vardır. Bu bakımdan kararını hasta vermelidir. Aksi takdirde, ortaya çıkabilecek olumsuzlardan hekim sorumlu tutulacaktır.
*Bir doktor, hastaya tüm tedavi alternatiflerini anlatmak zorunda mıdır? Evet, kesinlikle. Hem de onun anlayabileceği düzeyde. Bu konuda hastanın sorularını yanıtlaması, ona başkalarına danışma ve düşünme fırsatı vermesi de gerekir.
*En iyi tedavi yöntemini doktor mu seçmeli, hasta mı karar vermeli? Tabii ki, hasta seçmeli. Hasta için 'en iyi olan'la, hekim için 'en iyi olan' farklı olabilir. Biz hekimlere düşen hasta için iyi olanı yapmaktır. Hastanın talebi, beklentisi ve memnuniyeti önemli.
|
|
|
|
|
|
|
|
|