|
|
Şahane lahmacun
Çalışma hayatının en hoş yanlarından biri, öğle saatinde arkadaşlarla yemeğe çıkmaktır. Geçen gün bu zevkin alasını tattık! Başı Fikret Eser çekti. Mehmet Barlas'ı ve Abdurrahman Yıldırım'ı da organize etti. Yola koyulduk. Hedef Fatih-Yavuz Selim'deki 'Öz Kilis' kebapçısı... Taa 1953'te Kilis'ten İstanbul'a gelen, önce Sirkeci'de bir lahmacuncu açan, 1980'lerin başında ise Fatih'e taşınan Mehmet Satman'ın yeri Öz Kilis... Sarmısaklı ve soğanlı lahmacunları olağanüstü lezzetli. (İnce, çıtır ve kocaman!..) Küşlemesi pamuk (bana inanmıyorsanız, Antep kökenli Barlas'a sorun...) Ayrıca 'Ali Nazik' ve Kilis tavadan da tattık... Ve tabii üstüne künefe... Ben bir yıldır yemeği kıstım. Epey kilo verdim. Bu yüzden fazla yiyince rahatsız oluyorum. Ancak bu kez, onca yemeğe karşın en küçük bir sıkıntı çekmedim. 'Öz Kilis'i niye bu kadar övüyorum? Birkaç nedeni var: 1) Gazetelerde sık sık yeni açılan, pahalı lokantalardan söz edilir. Halbuki gayet uygun fiyata mükemmel şeyler yemek mümkün. 2) Birçok iş adamı ve yönetici hep aynı yerlere gider. Halbuki ağzının tadını gerçekten bilenler, boy göstermenin değil, lezzetin peşinde olanlar 'Öz Kilis'i bilir. Mekan küçük olduğu için nice patronun sıra beklediği bir kebapçı burası... 3) İşini seven ve iyi yapan esnafı çok severim. İmkanı olan okurlarımız Hırka-i Şerif Caddesi, Bedrettin Simavi Sokak'taki Öz Kilis'i denesin; izlenimlerini de bana yazsın...
|