 |
| Gidecek yeriniz var mı?
|
|
11. Nürnberg Türk-Alman Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu ama film gösterimleri pazar gününe kadar sürüyor. Festivalin en önemli özelliği Türk sinemasını 'gurbetçilerimize' sunmaktan ziyade, Alman sineması ve seyircisiyle de bir buluşma ortamı yaratmak... Nürnberg gibi Naziler'in doğuşunda ve çöküşünde çok önemli bir yeri olan kentin, kültürlerarası bir diyaloğa ev sahipliği yapması da ayrı ironi konusu. Lakin tarih 'dersleri' kolay unutuluyor, zenginlik ve güç dengesi bir başka formda kendini gösteriyor.
ÇEKİM İZNİ ÖNEMLİ
Zaten festivalde, büyük ilgi gören belgeseller bölümünde, mültecilerin dramı öne çıkıyor. Misal, insan hakları ve demokrasi adına verilen Mahmut Talu Önceren Ödülü'nü kazanan 'İstenmeyenler', Alman yetkililer ve mülteciler arasında yaşananları anlatıyor. Ali adlı bir Türk mülteci başta olmak üzere; dünyanın çeşitli yerlerinden bu refah ülkesinde derman arayan insanlığın çıkmazını anlatan belgeselin can alıcı noktası, Alman yetkililerin görüşlerine yer vermesi. Zaten belgesel Almanya'nın mülteciler için kurduğu hapishanelerden birinde, yaşamlarını değiştirecek kararı bekleyen göçmenleri konu alıyor. Genç Alman kadın yönetmen Sarah Moll'un imkansızı başararak bu hapishanelerden birinde çekim izni alması önemli bir olay
|
