| |
|
|
Plastik mi bunlar?
O... Mustafa Erdoğan yani, kulis tarafında 75 kişilik ekibi yanına toplamış; "Oryantalist kültürün merkezi burası. Müziğimiz, ritmimiz, figürlerimiz onların aşina olduğu şeyler. Yani işimiz her yerdekinden daha zor." Çocuklar bir yandan ısınma hareketleri yapıp, görene ; "Bunlar kemiksiz mi, plastikten mi yav?" dedirtecek şekillere giriyor, bir yandan da can kulağıyla dinliyorlar Mustafa Hocalarını . O devam ediyor.
Zılgıt çekenler "Şimdi çıkın ve onları Anadolu Ateşi ile ısıtın. Gülümsemeyin, ağız dolusu gülün, sadece eğlendirmeyin kendiniz de eğlenin. Hele Karadeniz horonunda ayakta alkış almazsanız kabul etmem." Çıktılar, alkışa, zılgıta, renk ve dans cümbüşüne boğdular ortamı. Bahreyn Büyükelçimiz Haldun Utman başta, Suudi Arabistan'dan, Kuveyt'ten, Katar' dan sırf bu gece için gelen yüzlerce yurttaşın göğüsleri kabarık.
Tek bedende 15 kişi Mustafa Erdoğan'un bir kısım aklı sahnede ne olup bittiğine takık. Diğer kısımlarını da seyirci reaksiyonuna, ışık ve ses rejisinin kumanda merkezine, kuliste kostüm ve eleman değişimine savuruyor. Tek başına 15 kişilik işi tıkır tıkır yapıyor bu ne yav?..
Filim de bitti pilim de Ben o dansları filme çekerken, gözle izlerken yoruldum . Filim bitti, pilim bitti, gösteri bitti, herkes evine gitti. Amanın o ne. Ekibin yarısı yine sahnede. Ortopedi ötesi kıvraklığa devam ediyorlar. Bazıları ceza aldı sandım, değilmiş. Kasları yavaşça soğutma yöntemiymiş bu. Bütün bunları bir bir sordum Mustafa Erdoğan'a. Yanıtlarla birlikte onlar da yanda.
|