| |
|
|
Tren vapuru olmasa da "Yallah Bahreyn"
Acemi boyacı duvarı tavanı badanalarken yere sıçratınca ne olur bilirsiniz. İrili ufaklı damlacıklar düştüğü yere lök oturur, sıvışır. Bahreyn ülkesi uydu fotoğraflarında aynen de böyle görünüyor işte.
Küçümen adalar Basra Körfezinde, Arabistan Yarımadası kıyısı açıklarında, 1 tane kocaman olanı ve çevresine sıçramış boya damlacığı gibi duran 30 kadar küçük adadan ibaret Bahreyn dediğin. İstanbul'da Kadıköy, Mecidiyeköy, Merdivenköy bile nüfus olarak oradan kalaba, sınır olarak oradan büyük. Adamların demiryolu yolu uzunluğu sıfır. Ne ray, ne istasyon, ne makinist var. Çünkü ülkede tren yok.
Uludağ mukalliti Sırf o mu? Şehir hatları filan da kurulmamış. Çünkü vapur da yok. Bahreyn iki deniz arası anlamına geliyor ama başbakanın şahsi malı olanı dışında başka bir plaj da yok. Fakat ne gam; tarihinde kar yüzü görmemiş çöllerin ortasına 1 milyar dolar basıp suni kar marifetiyle kayak tesisleri bile kurmuş Uludağ'dan işlek etmişler coğrafyayı.
Cuuv diye diye Şimdi çocuğu büyüğü, sivili resmisini Formula 1 heyecanı sarmış sarmalamış. Siz bu satırları okurken belki de büyük yarış çoktan başlamış olacak. Michael Schumacher, Anthony Davidson, Alex Wurz, Felipe Massa, Fernando Alonso Vitantonio Liuzzi pisti cuuuuv cuv dönüyorlardır sanırım.
Kocaman yazılar Tren yok, vapur yok diye hayıflanan da yok. Para çuvalla, deve yüküyle nasılsa. Basarlar mangırı onlarında "gibi"sini yaparlar icabında. Ama dedim ya şimdi akıllar Formula'ya takılı. Onun için kentin her yerinde kocaman kocaman yazıyor; "Yalla Bahreyn!.."
|