Ümmühan...
En kısa ömürlü üründür gazete. Sabahın ilk ışıklarıyla doğar, akşamı görmeden ölür. Ansiklopedi değildir, alasın da, yıllarca saklayasın... Okursun, biter... İstersen bin sayfa yap. Okurun sana ayıracağı vakit, 20 dakikadır... Bilemedin 25.
Hani soruyorsunuz ya, "neden uzun yazmıyorsun" diye. Bundan.
"Yalancı dolma" gibidir uzun yazılar. Okursun okursun, içinde bir gram et yoktur. Ama bazen bir soru sorarsın, hayatın anlamı ete kemiğe bürünür. İşte bugün öyle bir soru var, bu köşede. Bana ait değil. Size birini tanıştıracağım, o soracak.
İsmi, Ümmühan... 7 yaşında. Balıkesir Burhaniye'nin Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda öğrenci.
Bir konferans düzenlendi bu okulda... Sivil Savunma Konferansı... Konusu, "deprem olursa, neler yapmalıyız" falan... Kellifelli yöneticiler gelmiş, çocuklar soracak, onlar da cevaplayacak, doğruları öğretecek. Amaç bu...
Ümmühancık parmağını kaldırıyor. Soruyor: "Deprem olursa, fakirleri de kurtarırlar mı?"
Öyle hemen bir alt satıra geçmek yok. Bir daha okuyalım: "Deprem olursa, fakirleri de kurtarırlar mı?"
Salonda sessizlik oluyor. Adeta tavan çöküyor kafalarına... Çünkü gerçek "ağır" dır aslında...
Şöyle bir bakıyoruz... O parti geliyor, bu parti gidiyor. Şu anda da isminde "adalet" olan bir parti var iktidarda. Ama "adaletsizlik" duygusu, 7 yaşındaki yavrularımızın yüreğinde bile var.
Bunu anlatmıyorsa gazeteler... Bin sayfa olsa ne olur ki?
|