|
|
|
Muhafazakârım ama değişmek istiyorum
Boğaziçi Üniversitesi'nin araştırmasına göre, kendisini muhafazakâr olarak tanımlayan grubun yüzde 63'ü hayatlarının değişmesini istiyor.
"Türkiye'de Muhafazakârlık'' konulu araştırma, muhafazakarların geleneklere, örtünmeye, cinselliğe ve aileye bakışında ilginç değişiklikler olduğunu ortaya koydu. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) ve Açık Toplum Enstitüsü'nün desteğiyle gerçekleştirilen "Türkiye'de Muhafazakarlık'' konulu araştırmanın sonuçları açıklandı. Proje yöneticisi Doç. Dr. Hakan Yılmaz, "muhafazakarlık'' kavramı ve bunun Türk toplumundaki yerini daha iyi anlamak amacıyla yapılan araştırmanın, Türkiye genelindeki 15 ilden 1644 kişinin katılımıyla gerçekleştirildiğini bildirdi.
AİLEDE KADININ GÖREVİ Araştırmanın, 21. yüzyılda dünyada esen muhafazakarlık rüzgarının Türkiye'de de olduğunu gösterdiğini dile getiren Doç. Dr. Yılmaz, yapılan araştırmanın Türk toplumunda "Muhafazakarım, ama değişim istiyorum'' taleplerini ortaya koyduğunu söyledi. Doç. Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, araştırmaya katılanların yüzde 30'u siyasi görüşlerinde, yüzde 35'i özel hayatında kendisini muhafazakar buluyor. "Muhafaza edilmesi gereken en önemli toplumsal kurum hangisidir?'' sorusuna yüzde 45.6 ile "aile'', yüzde 22.2 ile "din'', yüzde 18.8 ile "devlet'', yüzde 10.5 ile de "millet'' yanıtları verildi. Doç. Yılmaz, "Biz her sorunun cevabında devlet çıkacağını sanıyorduk, ancak hangi taşı kaldırsak altından mutlu aile ve sırları çıktı" yorumu yaptı. "Muhafazakarlar değişimi sevmez'' fikrine rağmen araştırmaya katılanların yüzde 63'ü "hayatlarının değişmesinden yana olduklarını'' belirtirken, katılımcılara "Elinizde olsa hayatınızın neresini değiştirirsiniz?'' sorusu da yöneltildi. Bu soruya yüzde 47.3 ile "ekonomi'', yüzde 13.7 ile "devlet yapısı'', yüzde 13.3 ile "sosyal yapı'', yüzde 9.7 ile "aile yapısı'', yüzde 8.8 ile de "sosyal düzenin değiştirilmesi'' yanıtları verildi. Araştırmada, "Kadının esas görevinin kocalarına evde hizmet etmek" olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 71'e çıktı.
CİNSEL TUTUM VE ÖRTÜNME Gelenekleri besleyen unsurların başında ise yüzde 31.5 ile "Müslümanlık'', yüzde 25.5 ile de "Anadolu kültürü'' gösterilirken, "Bizi biz yapan geleneklerimiz mi" sorusuna yüzde 85 'evet' yanıtı çıktı. Araştırmaya katılanların yüzde 93'ü "başını örten kadınlardan'', yüzde 60'ı da "sakallı, takkeli ve şalvarlı erkeklerden rahatsız olmadığını'' söyledi. Çarşaflı kadından rahatsız olanların oranı ise yüzde 38 oldu. Araştırmada, katılımcılara "Hangi cinsel yaşantı biçimi sizi rahatsız ediyor?'' sorusu yöneltildi. Yanıtlar ve oranları şöyle:
Eşcinseller: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yüzde 76 Evlenmeden aynı evde oturanlar: . . . Yüzde 65 Küpe takan erkekler: . . . . . . . . . . . . . . . Yüzde 56 Açık giyinen kadınlar: . . . . . . . . . . . . . . Yüzde 54
|